| 12 Ocak 2009, Pazartesi |
ESRA DÜZDAĞ - NESLİHAN DEMİR
İLİŞKİLİ HABERLER
Unutulmaya yüz tutmuş yemekleri hatırlatıyoruz
HAYATİ GÖK
11.01.2009
atv'de yayınlanan, farklı formatıyla beğeni toplayan 'Kültür Aşı'nın sunucuları; Esra Düzdağ ve Neslihan Demir: Yemek programlarının çoğu birbirinin aynısı. Biz zor yolu seçtik. Anadolu'yu karış karış dolaşarak, unutulmaya yüz tutmuş yemeklerimizi hatırlatıyoruz ..
Kültür Aşı'nın sunucuları; Esra Düzdağ ve Neslihan Demir, farklı yörelerin kültürünü ve yemeklerini tanıtmak için Türkiye'nin dört bir yanını dolaşmaya devam ediyor. Düzdağ ve Demir, "Ekranda birbirinin benzeri birçok yemek programı var, olacaksa çdeğişik bir şey olmalı diye düşündük. Türk mutfağının dünya mutfakları arasındaki yeri çok farklı. Biz de bunu ön plana çıkaran, unutulmaya yüz tutmuş yemeklerimizi, yöresel farklılıklarıyla anlatan bir program olmasını istedik" diyorlar.
* Kendinizi tanıtır mısınız?
Neslihan Demir: 1978 Artvin doğumluyum. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunuyum. Mesleğe, Sabah Gazetesi'nde muhabir olarak başladım. Birçok dergi ve gazetede çalıştım. Şu anda Sofra Dergisi'nin yazı işleri müdürüyüm.
Esra Düzdağ: Ben de Marmara Üniversitesi İletişim mezunuyum. Neslihan ile 12 yıldır çalışıyoruz. Şu anda Sofra Dergisi'nin genel yayın yönetmeniyim. 'Kültür Aşı'na başlamamız bizim için aslında biraz sürpriz oldu.
* O sürpriz başlangıcı bizimle paylaşır mısınız?
E.D.: atv'nin yöneticileri televizyon, dergi ve gazeteler arasında bir sinerji yaratalım diye düşünmüş... Televizyon bir yayın grubunun lokomotifi... Bizden de bir proje hazırlamamızı istediler. 'Kültür Aşı'nı sunduk. Çok beğenildi ve çekimler başladı.
SAATLERCE YEMEK YAPABİLİRİM
* Peki siz mutfakta nasılsınız? Güzel yemek yapar mısınız?
N.D.: Mutfağıma güvenirim. 'Kültür Aşı' başlamadan önce kendimi kaybedip saatlerce yemek pişirdiğim zamanlar oluyordu. Ama şu sıralar sürekli seyehatte olduğum için fırsat olmuyor.
* Programda öğrendiğiniz yemekleri evinizde deniyor musunuz?
N.D: Fırsatım oldukça denemeye çalışıyorum. Ama dediğim gibi o fırsat çok az. Sürekli seyahatte olduğu için, hepsini deneyemiyorum.
* Tattığınız bütün yemekleri beğeniyor musunuz?
N.D: Sıklıkla aldığım sorulardan biri de bu... Türk mutfağı çok seçkin bir mutfak. Biz de onların içinden en özel olanları seçmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla güzelliğinden ve lezzetinden şüphemiz olmuyor. Yemeği yapan insan heyecanla gözünüze 'Acaba beğenecek mi?' diye bakarken 'bunu sevmedim' demek gibi ukala bir tavır yakışık almaz. Önemli olan o insanların yemek kültürünü bize aktarmaları. Ayrıca yüzyıllara yayılmış bir mutfak içinde reçetesi onaylanmış yemekleri beğenmediğimi söylemek gibi bir lüksüm yok.
* Gittiğiniz yerlerde başınıza ilginç olaylar geliyor mu?
E.D.: Sürekli davetler alıyoruz. Devlet erkanının karşılama törenleri düzenlediği oluyor. Gaziantep'e çekim yapmaya gittiğimiz gün İsveç ve Gaziantep kardeş şehir anlaşması yapmışlardı. Vali, İsveçliler'i ve bizi yemeğe davet etti. Bir anda orada bir kültür alışverişi oldu.
254 YEMEĞİN TARİFİNİ VERDİK
* Bugüne kadar kaç şehir gezdiniz, kaç yemek tarifi verdiniz?
E.D.: Kaç şehir olduğunu hatırlamıyorum. Altmış iki bölümde, birbirinden farklı toplam iki yüz elli dört yemek tarifini izleyicilerle paylaştık.
* Yemek programı yapmanıza rağmen formunuzu nasıl koruyabiliyorsunuz?
N.D.: Çok sık duyduğum sorulardan birisi de bu. Esra genelde stüdyoda kaldığı için yemekleri tadamıyor. Çok yemek yememe rağmen hala formda kalabiliyorum. Bu biraz da yapıyla ilgili galiba... Elbette koşuşturmanın da etkisi vardır.
* Kendinizi tanıtır mısınız?
Neslihan Demir: 1978 Artvin doğumluyum. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunuyum. Mesleğe, Sabah Gazetesi'nde muhabir olarak başladım. Birçok dergi ve gazetede çalıştım. Şu anda Sofra Dergisi'nin yazı işleri müdürüyüm.
Esra Düzdağ: Ben de Marmara Üniversitesi İletişim mezunuyum. Neslihan ile 12 yıldır çalışıyoruz. Şu anda Sofra Dergisi'nin genel yayın yönetmeniyim. 'Kültür Aşı'na başlamamız bizim için aslında biraz sürpriz oldu.
* O sürpriz başlangıcı bizimle paylaşır mısınız?
E.D.: atv'nin yöneticileri televizyon, dergi ve gazeteler arasında bir sinerji yaratalım diye düşünmüş... Televizyon bir yayın grubunun lokomotifi... Bizden de bir proje hazırlamamızı istediler. 'Kültür Aşı'nı sunduk. Çok beğenildi ve çekimler başladı.
SAATLERCE YEMEK YAPABİLİRİM
* Peki siz mutfakta nasılsınız? Güzel yemek yapar mısınız?
N.D.: Mutfağıma güvenirim. 'Kültür Aşı' başlamadan önce kendimi kaybedip saatlerce yemek pişirdiğim zamanlar oluyordu. Ama şu sıralar sürekli seyehatte olduğum için fırsat olmuyor.
* Programda öğrendiğiniz yemekleri evinizde deniyor musunuz?
N.D: Fırsatım oldukça denemeye çalışıyorum. Ama dediğim gibi o fırsat çok az. Sürekli seyahatte olduğu için, hepsini deneyemiyorum.
* Tattığınız bütün yemekleri beğeniyor musunuz?
N.D: Sıklıkla aldığım sorulardan biri de bu... Türk mutfağı çok seçkin bir mutfak. Biz de onların içinden en özel olanları seçmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla güzelliğinden ve lezzetinden şüphemiz olmuyor. Yemeği yapan insan heyecanla gözünüze 'Acaba beğenecek mi?' diye bakarken 'bunu sevmedim' demek gibi ukala bir tavır yakışık almaz. Önemli olan o insanların yemek kültürünü bize aktarmaları. Ayrıca yüzyıllara yayılmış bir mutfak içinde reçetesi onaylanmış yemekleri beğenmediğimi söylemek gibi bir lüksüm yok.
* Gittiğiniz yerlerde başınıza ilginç olaylar geliyor mu?
E.D.: Sürekli davetler alıyoruz. Devlet erkanının karşılama törenleri düzenlediği oluyor. Gaziantep'e çekim yapmaya gittiğimiz gün İsveç ve Gaziantep kardeş şehir anlaşması yapmışlardı. Vali, İsveçliler'i ve bizi yemeğe davet etti. Bir anda orada bir kültür alışverişi oldu.
254 YEMEĞİN TARİFİNİ VERDİK
* Bugüne kadar kaç şehir gezdiniz, kaç yemek tarifi verdiniz?
E.D.: Kaç şehir olduğunu hatırlamıyorum. Altmış iki bölümde, birbirinden farklı toplam iki yüz elli dört yemek tarifini izleyicilerle paylaştık.
* Yemek programı yapmanıza rağmen formunuzu nasıl koruyabiliyorsunuz?
N.D.: Çok sık duyduğum sorulardan birisi de bu. Esra genelde stüdyoda kaldığı için yemekleri tadamıyor. Çok yemek yememe rağmen hala formda kalabiliyorum. Bu biraz da yapıyla ilgili galiba... Elbette koşuşturmanın da etkisi vardır.
Haberin fotoğrafları
İLİŞKİLİ HABERLER
Yayın tarihi: 12 Ocak 2009, Pazartesi
Web adresi: http://www.sabah.com.tr/2009/01/12/gny/haber,3AA7937101944EFA94929E6A8058A421.html
Tüm hakları saklıdır.
Günaydın Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Gizlilik Bildirimi | Künye / İletişim | Bize Ulaşın
 |
Copyright © -2009 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|