kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
11 Ocak 2009, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Günaydın  
YÜKSEL AYTUĞ

"Ocak söndüren ayı" geldi!

NEREDEYSE her yıl bu dönem aynı yazıyı yazmak zorunda kalıyorum. Zira bizim köşenin müdavimleri arasına her yıl yenileri katılıyor. Öyle olunca da Ocak ayında neden dizilerin, programların ara verdiğini, ekranın niye "naftalin koktuğunu" bir kez daha izah etmek zorunda kalıyorum. Olsun, sayfalar yazı yazmakla aşınmaz... Efendim, reklamveren ocak ayında yeni bütçe belirler. Bu geçiş döneminde bütçeler belli olmadığı için reklam harcamaları kısılır. Program dediğiniz ise reklam alırsa yaşar. Bir programın ya da dizi bölümünün belli bir birim maliyeti vardır. Eğer reklam geliri bu birim maliyetini karşılayamazsa, zarara uğrar hatta iflas edersiniz. İşte her yıl Ocak ayında sevilen dizilerin tekrar bölümlerinin yayınlanmasının, bazı sevilen programlara ara verilmesinin gerçek nedeni bu reklam azlığıdır. Ancak bu sene durum biraz farklı. Televizyon sektörünü de etkileyen global kriz dalgası bu yıl "naftalin kokusunu" daha sürekli kılacağa benziyor. Velhasıl, Ocak ayı televizyonlar için "ocak söndüren ayı" olarak da bilinir. Allah öncelikle üç kuruş karşılığında 24 saat çalışan ışıkçının, dekorcunun, asistanın, kablo taşıyan elemanın ocağını söndürmesin. Diğerleri nasıl olsa kendilerini kurtarır!..