Fotoğrafçılığım üzerine

Heyecan verici birkaç gün yaşadım. Son iki yılda çektiğim sinemacı portrelerinden seçmeler, geçen salı akşamı Taksim'deki Fransız Kültür Merkezi'nde açıldı. 20 Ocak'a dek sürecek bu sergideki 60'a yakın portre sahiplerinden kimileri, bu çok kalabalık geçen açılışta beni yalnız bırakmadılar: İzzet Günay, Selda Alkor, Lale Mansur, Erden Kıral, her olayıma koşan sevgili Türkan Şoray. Ve sinema içinden veya dışından sayısız dost, arkadaş...
Katılan herkese, kapılarını bana açan merkez sorumlularına ve Fransa'nın İstanbul Başkonsolosu Christine Moro'ya teşekkür ederim.
Fotoğrafçılığım eski. Ama hiç ciddiye almadığım için, uzun yıllar hayli kötü makinelerle avundum. Ancak yakın yıllarda daha önemsedim, iyi makinelere ve sonunda da dijitale geçtim.
Amacım, oradaki konuşmamda da söylediğim gibi, sinemanın ünlüleriyle özellikle festivaller esnasında çok yakın olabilme imkânlarını değerlendirerek, bir görsel arşiv oluşturmak. Daha önce de Bursa İpek Yolu Film Festivali sırasında orada açılan bu serginin görece başarısı, beni bu konuda çok yüreklendirdi.
Gelenlerden birkaçının benzer biçimde yaptığı bir iltifat, "Bu ünlülerin insani yanlarını, sıradan insan hallerini yakalamışsın," iltifatı beni çok mutlu etti. Demek ki, bu yolda devam edeceğim.
Yine Fransız Kültür'de bu akşam 18.00'de de sevgili Alin Taşçıyan'la söyleşeceğimizi ve sonra, 'hayatımın Fransız filmi' olarak seçtiğim Hiroşima Sevgilim'i sunacağımı hatırlatıyorum.
(Film Türkçe altyazılı olacak)