kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
11 Kasım 2008, Salı
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Günaydın  
ŞENGÜL BALIKSIRTI

Evlilik tatil yapmaya benzer

Son günlerde yaşanan ayrılıklara, ayrılık sonrasında konuşulanlara bir bakın... Ne görüyorsunuz? Her şeyin çok büyük bir hızla tüketildiğini mi? İnsanların hiçbir konuda birbirlerine tahammülleri kalmadığını mı? Herkesin en az bir kez 'evcilik' denen oyunu denemek istediğini, içine girince de "Aaa, evlilik dedikleri şey bu muymuş?" diyerek aynı hızla kaçtığını mı? Kimsenin bir başkası için en küçük bir çaba sarf etmediğini mi? Günlerdir Süreyya YalçınÖnder Bekensir çiftinin üç ayda başlayıp biten aşklarınıevliliklerini yazıp çiziyoruz. Demet Akalın ile Oğuz Kayhan'ı, Halit Ergenç'in boşanmasını adım adım izliyoruz. Daha birkaç ay önce de Ece Erken ile Tuncer Öztarhan'ın davaları vardı. Yedi yıl devam eden bir beraberliğin, işin içine evliliğin girdiği son bir yılda bitmesine bir anlam veremedik. Verdiğimiz bu örnekler; magazin dünyasına ait kimliklerin hayatlarıyla ilgili. Ama bu ilişkilerdeki isimleri silin, üzerine başka isimler koyun, göreceksiniz ki; benzer sorunlar herkesin hayatında var. (İlk bebeklerinin doğumu boşandıktan sonra gerçekleşen o kadar çok insan var ki!) Demek ki, evlilik insanların beklentilerini karşılamıyor. Demek ki, evliliklere birliktelik dönemlerinden daha farklı anlamlar yükleniyor. Engin Günaydın'ın bir röportajını okurken bu konuya verdiği yanıt çok hoşuma gitti, onu da paylaşalım. Günaydın, "Evliliği düşünmüyor musunuz?" sorusuna çok 'gerçekçi' bir yanıt vermiş. "Ben evliliği tatile benzetiyorum" demiş. Yani bir ilişkiyi tatil tadında yaşayabiliyorsanız, buna zamanınız varsa sorun yok. Gezeceksiniz, eğleneceksiniz, sorumluluklarınızdan uzaklaşacaksınız. Tıpkı tatile giderken içinde bulunduğunuz ruh halinde olduğu gibi sorunlar arkada kalacak, siz önde olacaksınız! Günaydın "Benim tatil yapmaya zamanım yok, hayat içinde yürümek zorundayım" demiş... Evet, belki de hayatın gerçekleri önümüzde üst üste yığıldığı için uzakları göremiyor, sıkılıp, evlilikleri bitiriyoruz. Ne dersiniz?