kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 5 Ağustos 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Günaydın 
YÜKSEL AYTUĞ

Dönen yok seferinden

YA öbür tarafta iyi insanlara ihtiyaç arttı ya da Yüce Allah'ın gönlü, iyilerin bu dünyada daha fazla kirlenmesine razı olmuyor... İşte görüyorsunuz, Osman Yağmurdereli'yi de yanına aldı... Osman Ağabey ile hayat çizgimiz "kritik" bir noktada kesişmişti. "Büyü" filminin GMall'daki galasında aynı salondaydık. İtfaiye 10 dakika daha geç kalsa, birlikte ölecektik. Osman Ağabey o olaydan sonra yaklaşık 15 gün boyunca hastanede yatmak zorunda kaldı. Sanırım, kanser şüphesi de o tetkikler sırasında ortaya çıkmıştı. Osman Yağmurdereli tam bir "gönül" adamıydı. Girdiği her ortamı ısıtır, neşelendirirdi. Bugüne kadar televizyona yaptığı dizi ve programların ekseninde daima "insana özgü erdemler" baş roldeydi. İnsanın güzelliğini anlatmak onun için reytingden çok daha önemliydi. Vefat haberini alır almaz gözümde tek bir sahne canlandı. Aylar önce televizyon sektörünün ileri gelenlerine ve medya mensuplarına yeni ürünü "Sessiz Gemiler" dizisini tanıtırken, yaşlı kadının kucağında güllerle son nefesini verdiği sahnede gözyaşlarına boğulmuştu. O zaman anlamıştım, bu sektör eğer kirinden- pasından arınacaksa bu, "kendi dizisine ağlayabilen" yapımcılar sayesinde olacaktı... Sessiz Gemiler... Meğer Savaş Dinçel ile Osman Yağmurdereli'yi almak için yanaşmış rıhtımımıza... Gerçek, yine sinsi bir buzdağı gibi pruvamızda: Gidenler memnun ki yerinden, dönen yok seferinden...