kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 17 Temmuz 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ENGİN ARDIÇ

Bir siyaset dehası

Merhum Erdal İnönü'nün başbakan yardımcılığı yaptığını bileceksiniz, fakat altı ay kadar dışişleri bakanlığı yaptığını vallahi ben de unutmuşum! Google'dan Vikipedia'ya baktım da hatırladım.
1995 yılında... 1991'den 1993'e kadar da DYP-SHP koalisyonunun küçük ortağı ve Demirel'in yardımcısıydı.
Bir sosyal demokrat için "Demirel'in yardımcısı" olarak hatırlanmak yeterince küçülmektir ama biz orada durmayalım.
Geçen gün Yavuz Donat yazdı da ben de oradan uyandım ve ağzım açık kalarak okudum, bakınız Uğur Mumcu'nun kardeşi Ceyhan Mumcu, birkaç ay önce yayınlanan anılar kitabında ne demiş:
"Erdal İnönü başbakan yardımcısı iken İzmir'de karşılaştık.
Sanki sıradan bir vatandaş gibi bana Uğur Mumcu cinayetinde bir gelişme var diye sordu.
Başbakan yardımcısı bana bunu soruyordu.
Çok sinirlendim.
Verdiğim cevabı şimdi söylemek istemiyorum."
Söylemesine gerek yok, biz anladık. Uymuş. Ağzına sağlık.
Ve de, Türk basınında yıllardır "Mumcu cinayeti ne oldu? Üçok cinayeti ne oldu? Kışlalı cinayeti ne oldu?" diye sorup duran şamşırıkları hatırladık.
Hepsini Ergenekon temizledi ama hem soruyorlar, hem de ortaya çıkmasına taş koyuyorlar.
Çünkü tantanasını yapmak hem daha kolay, hem de sorumsuz. (Sorunsuz demedim, sorumsuz dedim.)
Ecevit'e de Ergenekon ateş etti Çiğli havaalanında, Sabancı'yı da Ergenekon vurdu. (Kürtler konusunda ileri geri konuştuğu için ağabeyini vuracaklardı, onu bulamayınca kardeşini vurdular, arada sekreteriyle benim sınıf arkadaşım gümbürtüye gitti.)
Elimde belge, bilgi var mı? Yok. "İçimdeki minik kuş" söylüyor.
(Ne yani, herkesin kuşu kuş da bizimkini mi beğenmediniz?)
Taksim'deki 1 Mayıs katliamı mı? Onu, Ergenekon'un konuğu olarak ülkemize gelip giden bir "CIA timi" yapmıştı. (Kendilerini Yeşilköy'den alıp otele yerleştiren Ergenekon üyesi bile biliniyor.)
Ceyhan Mumcu, Erdal İnönü merhumun "siyasi ve hukuki zavallılığını" hatırlatınca aklıma bunlar geldi.
Başbakan yardımcılığı yaptığı üç yıl boyunca Demirel'i hayran hayran seyretmekle yetinen "siyaset dehası", ve soruşturur görünüp soruşturma istemeyen gazeteciler... Herkes birilerinin stepnesi maşallah.
Birbirlerine pek yakışıyorlar!
Zaten oylarını da SHP'ye vermişlerdi, şimdi de "içleri kan ağlaya ağlaya" CHP'ye veriyorlar.
CHP de Ergenekon'un fazla kurcalanmasını istemiyor açıkçası.
Bu da "feraset dehası" olsa gerek.
En iyisi, dayısının hatırına yeğenini partinin başına geçirin canım, partiyi de, memleketi de, sizi de kurtarır belki. İktidara gelirseniz Ergenekon da kurtulur, fena mı?