kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 8 Haziran 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Çocuk sahibi olmayı belki 50 yaşımda düşünürüm

- Komedyenler ve kadınlar. Ayrılmaz ikilidirler değil mi?
- Olmuş da, ben ona rastlamadım!

- Niye rastlamadınız? Şöhretli komedyenlerin hepsi bir bir bu yollardan geçti, bir sürü ilişki yaşadı biliyorsunuz...
- Ben o kadınlara üzüldüğüm için böyle bir tavır sergilemedim, yoksa ben de aynı olayı gerçekleştirebilirdim. Yani baktığın zaman, fiziksel açıdan benden çok büyük farklılıkları yok onların!

- Komedyenlik ve şöhret bir araya gelince mi dayanılmaz oluyor?
- Bu zekâyla alakalı bir şey. İşte Hülya Avşar söyledi; dünyanın en seksi şeyi başarıymış. Kadınlara bu çok seksi geldiği için bu oluyor ama dediğim gibi, ben o tarz kadınlardan pek hoşlanmıyorum.

- Nasıl kadınlardan hoşlanıyorsunuz?
- Daha hanımefendi kadınları beğenirim. Oturmasını kalkmasını bilen, konuşmaya başladığı zaman söyleyecek lafı olan.. Seninle paylaştığı şey sadece senin hayvansal güdülerine değil, beyinsel güdülerine de temas edecek...

- Bundan kendini korumak da büyük başarı. Bir ilişkiniz olduğu için mi korudunuz kendinizi yoksa kadınsavar taktikleriniz mi var?
- Pek fazla iletişim kurmam öyle tiplerle, kurmayınca da anlıyorlar zaten. Ama ben, ilişkim olmadan önce de koruyordum kendimi. Doğa'yla ilişkimiz başlamadan üç-beş ay evvel popüler olmaya başlamıştım. Dolayısıyla da bayağı fırsatlar, arzlar, durumlar gerçekleşti. Ama dediğim gibi, o tarz kadınları sevmiyorum. Ben kadınların hep mutlu edilmesi gerektiğini, onların ve benim hayatımıza değecek bir ilişki yaşanabilecekse bir araya gelinmesi gerektiğini düşünüyorum.

- Bir kadının şöhretinize mi, size mi geldiğini nasıl anlarsınız?
- Bir kadınla ilgilenirsem, ilgilenirim. Yani bir kadının benimle ilgilenip ilgilenmediğiyle ilgilenmiyorum ben.

- Doğa Rutkay'la birlikte misiniz hâlâ?
- Evet. İki buçuk yıl kadar oldu.

- Nasıl bir ilişki sizinki?
- Keyifli, iki iyi arkadaşız en başından beri. Benim frekansımı anlıyor, yani benim ne söylemeye çalıştığımı veya nerelerde ne tepkiler vereceğimi çok iyi biliyor, ben de onunkileri biliyorum, yani çok fazla hır gür olmadan, huzur içerisinde, insana kendini iyi hissettiren bir ilişki yaşıyorum ve o yüzden de devam ediyor zaten. Olmasa zaten biter.

- Centilmen bir adam mısınız siz?
- Ben romantik ve centilmen bir adamım. Ben bir kadına kendisini dünyanın en güzel kadını gibi hissettirebilirim.

- Bu kadar iddialısınız! Nasıl yapıyorsunuz bunu?
- (kahkahalar atıyor) Önce soğanı pembeleşinceye kadar kavuralım diye bir tarifi yok bunun! Çeşitli anlar, öyle ömre bedel durumlar, ortamlar yaratılabilir ki...

- Böyle mi tavladınız Doğa'yı?
- Bizimki çok ilginçti, tavlama üzerine başlamadı. İlk anda aslında birbirimizi beğenmemiştik, birbirimizin hareketlerini beğenmemiştik. Sonradan beraber vakit geçirdikçe ilk aldığımız izlenimlerin tam tersini fark ettik. Bu da aslında en yaygın sevgili olma şeklidir! (gülüyor) 'En büyük aşklar nefretle başlar' gibi sloganların çıkış noktası budur, öyle oldu bizimki de.

- Çocuk düşünüyor musunuz?
- Hayatımda hiç düşünmedim! Ama hayallerim var. Mesela 50-60 arasına ulaşırsam olabilir.