kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 31 Mayıs 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ERGUN BABAHAN

Telefonun ucunda bu kez Sav çıktı

Gün içinde olur olmaz saatlerde telefonum çalıyor veya boş bir mesaj düşüyor. Bu genellikle annem oluyor.
Teknolojiyle arası çok iyi olmadığı için zaman zaman çantasındaki telefona farkında olmadan basıp beni arıyor.
Annem Türkiye'nin ana muhalefet partisinin genel sekreteri olmadığı için bu yaptığının bir riski yok.
En azından telefonumla birileri konuşmuş diye ortalığı ayağa kaldırmıyor.
Ama siz Türkiye'yi yönetme iddiasındaki bir partinin genel sekreteriyseniz, cep telefonunu kullanmasını bilmeniz gerekir.
Bilmiyorsanız, ilk fırsatta kalkıp asılsız ithamlarla ortalığı ayağa kaldırmayacaksınız.
Kaldırırsanız böyle mahcup olursunuz.
Önümde bir belge duruyor.
Ankara İl Telekom Müdürlüğü'nün Vakit gazetesinin başvurusu üzerine verdiği resmi bir belge bu.
Eski Bolu Valisi'nin Önder Sav'ı ziyaret ettiği saatte gazetenin 312 3104119 numaralı telefonundan Sav'ın artık kamuoyuna mal olmuş bulunan 532 3716522 numaralı telefonunun arandığı ve aramanın tam 44 dakika 6 saniye sürdüğünü gösteriyor.
Görüşme sabah 10.03'te başlamış ve 10.47'ye kadar sürmüş.
Olayı gündeme getiren Hürriyet de eski valinin o saatte CHP Genel Merkezi'nde olduğunu doğrulamıştı.
Yani, Önder Sav telefonunu kapatmadan eski valiyle sohbet etmiş ve muhabir de bu konuşmayı teybe kaydetmiş.
Bu kaydı yayınlamanın hukukiliği ayrı bir konu elbette.
Ancak böylesi basit bir hatayı "CHP Genel Merkezi özel aletlerle dinleniyor" diye sunmanın bir sorumluluğu ve bedeli olmalıdır.
Zaten gergin bir ortamda bulunan ülkeyi "Ana muhalefet partisini özel bir birim dinliyor" diye yanlış yönlendirmek ciddi bir davranış değildir açıkçası.
Burada bir kısım medyanın tutumu da sorgulanmaya muhtaçtır.
Savunmaya hiç söz hakkı vermeden önyargıyla hareket edip erken hüküm verenler de mahcup duruma düşmüştür.
Bu durum Türkiye'de telefon dinleme gerçeğini örtbas etmez elbette.
Bundan, dün de belirttiğimiz gibi iktidarı muhalefeti, siyasetçisi gazetecisi, hatta Cerrah'ın uyarısından da anlaşılacağı gibi polisi bile muzdarip durumda.
Devletin kulaklarına bir sınır çizmek ve yasadışı dinlemeleri önlemeden kaygıları ortadan kaldırmak mümkün değil.
Bunun için iktidarıylamuhalefetiyle topyekûn bir uzlaşma ve kararlılık gerekiyor.
Bu gerçekleşene kadar CHP yönetiminin yaş ortalaması itibariyle teknolojiyle pek ilgisi olmayan yöneticilerine "cep telefonu kullanma" kursu açması bir başka önlem olabilir.
Partiyi gençleştirmek bir opsiyon olarak görülmediğine göre cep telefonunu toptan yasaklamak da bir yoldur CHP yönetimi için.