Banka, Tuzla... Hep aynı sistem

Bu sütunda defalarca "hep aynı sistem" diye, muhalefet olsun torba dolsun amacıyla yazılmıyor.
"Adalet", öyle parti isimlerine lakap kılınmakla, kanun çıkarmakla, bakanlık, komisyon kurmakla, Yüksek Yargı fetvası hazırlamakla, parti açıp kapatmakla, muhtıra vermekle, darbe yapmakla filan olmuyor.
"Adalet" bir fikir, bir duygu, bir ideal, bir hukuk felsefesi, hakiki hukuk devleti ile düzeni.
"Adalet" bazen merhamet ama sadece o değil; "Adalet" vicdanın akla, aklın vicdana, hepsinin hukuka kavuşmuş hali.
Samimiyet, ilke, tutarlılık gayreti, ama sadece o değil.
"Adalet", hem hak, hem özgürlük. Özgürce idrak edilen hak ve hak ile korunan, yaşanan özgürlük. "Adalet", mağduriyete, haksızlığa, tahakküme, baskıya, dayatmaya, ezmeye, aşağı görmeye isyanın ufku.
"Adalet" yalancının mumu!
O yüzden, "liberal, laik, muhafazakar, AB'ci, cumhuriyetçi, yerli, yabancı" banka sistemi böyle.
O yüzden "muhafazakar, milliyetçi, sosyal demokrat, liberal Tuzla sermayesi" ceset yığarken "Adalet ve kalkınma" ne yapacağını bilmiyor, ne yapmayacağını biliyor.
O yüzden "para, servet, makam, rütbe kudreti" her şey bu ülkede.
O yüzden de binlerce evladı ölümlere yollandı, ölümlere yakalandı vatanın.
O yüzden sivil veya üniformalı "derin mutabakat", buyurma, buyurganlık, zümre egemenlikleri üstüne.
O yüzden, doğal kimlik derdindeki milyonlarca "alttaki" tarafından, bunun da "kimlik, kişilik, haysiyet, insanlık meselesi" olarak kavranması, bağlantı kurulması, talep edilmesi kolay olmuyor!