kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 22 Mayıs 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ERGUN BABAHAN

Anayasa herkesi bağlar, yargıyı da

Anayasa'nın 138'inci maddesi çok net: "Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz."
Maddenin hükmü gayet açık. Genelge gönderememe, tavsiye ve telkinde bulunamama kapsamına çok açıktır ki, Yargıtay da dahildir.
Yargıtay dünkü bildirisiyle Anayasa'nın 138'inci maddesini açıkça ihlal etmiştir ve Anayasa Mahkemesi'ne, görülmekte olan iki davayla ilgili telkini aşan bir biçimde etkili olma yoluna gitmiştir.
Bu bildirinin 27 Nisan gecesi Genelkurmay sitesine konulan e-muhtıradan bir farkı yoktur.
O muhtıra Anayasa Mahkemesi'nin 367 kararını etkilemeye yönelikti, bu bildiri de Anayasa değişikliğinin iptali ve AK Parti'nin kapatılmasını sağlamaya yönelik.
Bu, işin bir yönü.
Yargıtay bildirisinin diğer yönü ise, kullandığı dil bakımından yargının ne kadar siyasallaştığını göstermesi açısından ibret vesikası...
Yargıtay Başkanlar Kurulu, AB yetkilileri ile Avrupalı siyasetçilerin kapatma davasıyla ilgili açıklamalarına tepki gösteriyor.
Peki aynı Yargıtay başkanları dava açıldığında kanal kanal gezip partinin kapatılması gerektiğini söyleyen eski başsavcılara neden tepki göstermedi, diye sormak gerekmiyor mu?
Yargıtay açısından, partinin kapatılması yönünde beyan vermek yasal bir tutum ama aksi bir görüş söylemek mahkemeyi etkileme çabası oluyor.
Tarafsız bir yargı açısından hiçbir şekilde kabul edilemez bir tutum.
Yargıtay bununla da kalmıyor, kendi yetki alanını aşıp yasama yetkisine müdahalede bulunuyor.
TBMM'yi Anayasa'nın 10 ve 42'nci maddelerinde yaptığı değişiklikten dolayı açıkça itham ediyor.
Türkiye'de Meclis'in çıkarttığı yasaların yargısal denetime tabi olduğunu biliyorduk, Yargıtay'ın son tavrı bu denetimin yasama yetkisinin kullanılmasından öncesine de yaygınlaştırılmaya çalışıldığını gösteriyor.
Yargıtay bildirisinin en çarpıcı bölümü ise görüşlerine dayanak olarak AB raporlarını göstermesi olmuştur.
Kapatma davasıyla ilgili görüşlerine tepki gösterilirken, kendi işine gelen yönde AB raporlarına atıfta bulunmaktan çekinmemişlerdir.
Ama aynı AB, Yargıtay bildirisini mürekkebi kurumadan sert bir dille eleştirmiş ve bu tutumu kınamıştır.
Yargıçlar kararlarıyla konuşur.
Her somut olayda önüne gelen meseleyi inceler ve bir sonuca varır.
Siz hiç Fransız Yargıtay'ının, Alman Yargıtayı'nın bildiri yayınladığını duydunuz mu?
Duymazsınız çünkü gelişmiş demokrasilerde yargı tarafsızdır.