kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 3 Nisan 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
İsveç'e giden Erdoğan, Kral 16. Gustaf tarafından kabul edildi. Erdoğan, "Hedefimiz AB" dedi.

Başbakan'dan demokrasiye devlet güvencesi

Bülent AYDEMİR - STOCKHOLM
Erdoğan, İsveç'teki temasları sırasında kapatma davasıyla ilgili soruları yanıtlarken "Zanlı konumdayım" dedi. Başbakan, "AB hedefimiz. Geri dönüş yok. Bu devlet politikasıdır" diye konuştu..
Başbakan Tayyip Erdoğan, resmi bir gezi için bulunduğu İsveç'te Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nde "AB ve Türkiye" konulu konferansta konuştu. Daha sonra AKP'nin kapatılma davası, Kürt sorunu gibi birçok soruyla karşılaşan Başbakan şu mesajları verdi:

KAPATMAYI AB DEĞERLENDİRSİN: "Kapatma davası bir yargı sürecidir. Şu anda hukuki süreç başladı. Anayasa Mahkemesi görevini yapacak. Biz de kendi işimize bakacağız. Biz şu anda hükümet olarak işbaşındayız. İşimize devam edeceğiz. Davayı değerlendirecek olan ben değilim. AB üyesi ülkelerin mensupları, liderleri herkes kendine göre değerlendirme yapıyor."

DEMOKRASİDEN GERİ DÖNÜŞ YOK: "İktidarımız son 6 yılda Türk siyasetini normalleştirmiş, Türk demokrasisini derinleştirmiştir. Uzlaşmacı, sağduyulu ve toplumun her kesimini kucaklayıcı siyaset tarzı demokratik istikrarın kökleşmesine çok önemli katkı sağlamıştır. AKP Türkiye'nin birliğini ve bütünlüğünü temsil eden herkesi ve her kesimi kucaklayan bir parti. Atatürk'ün çağdaş Türkiye bayrağını son 5.5 yıldır biz taşıyoruz. Bu yolda sıkıntılarımız olabilir ama Türkiye bunları aşacak demokratik olgunluğa sahiptir."

HEDEFİMİZ AB: "Cumhuriyetin temel özelliklerini koruyarak ilerlediğimiz bu çağdaşlaşma yolunda, AB üyeliği bizim için stratejik bir hedeftir. Bu konuda geri adım atmayacağız. Endişeye gerek yok. Bu, bir devlet politikasıdır. Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı'ndan sonra 301. madde de Meclis'in gündemine gelecek. 301 Türkiye ve AB gündeminden düşürülecek."

AŞIRILIK VAR: "Türkiye'de kimsenin 'Ben Kürdüm' demesine bir mani yok. 'Ben Kürdüm' diyenin de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı ile iftihar etmesine bir mani yok. Kürt kökenli olduğu gibi Türk. Laz, Çerkez, Abaza, Gürcü de var. Kürt kökenli bazı vatandaşlarımızın gösterdiği bu denli aşırı hassasiyeti diğer etnik kökenli vatandaşlarım göstermiyor. Burada ciddi bir aşırılık yatıyor. Şimdi yeni bir adım atıyoruz. Devlet televizyonunun; Kürtçe, Farsça, Arapça yayın yapmalarına zemin hazırlıyoruz. Ama Türkiye'de Türkçeden başka bir resmi dil yoktur, olamaz."

4 KÜRT BAKANIM VAR: "Benim Kürt kökenli vatandaşlarımı istismar edenler var. Adeta Kürt kökenli vatandaşlarımızı azınlık gibi görüyor Avrupalı. Onlar azınlık değil. Kürt vatandaşlarımıza azınlık dediğiniz zaman sizi tekme tokat dışarı atar. Benim partimin içinde 70'e yakın Kürt kökenli milletvekili var. 24 kişilik kabinemde 4 tane Kürt kökenli bakanım var."

ZANLI KONUMDAYIM: Erdoğan, İsveçli bir gazetecinin "Ankara ve İstanbul'da kapatma davasıyla ilgili kanı nedir?" sorusunu ise şöyle yanıtladı: "Bir yerde ar tık taraf konumuna veya zanlı konumuna düşmüş birisi için böyle bir değerlendirme yapmak olmaz. Türkiye Ankara ve İstanbul'dan ibaret değil. 81 vilayeti var ve 80'inde vekil çıkarmış olan bir AK Parti var." Erdoğan, AB'ye üyelik sürecindeki Türkiye üzerinden siyaset yapılmasının üzücü olduğunu dile getirirken "Siyasette doğrusu omurgalı olmayı benimseyen bir siyasetçiyim" dedi.