kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 3 Nisan 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ABDURRAHMAN YILDIRIM

Reel kesimin dış borcu 100 milyar dolar

Büyük resim için tıklayın
Son günlerde küresel dalganın dip noktasını bulduğu tartışmaları arasında piyasalarda belli bir toparlanma görülüyor. Buna karşılık toparlanmanın kısa vadeli olduğu yönünde görüşler ağırlıkta. Dalgalanmanın hemen bitmesi de beklenmiyor. Dün CNBCe'de konuştuğumuz Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen piyasaların dip seviyeye çok yaklaştığı veya vardığı, buna karşılık hemen rebound yani geri dönüş hareketini beklemediği; eğilimin, bacağı uzun bir (L) şeklinde olabileceği tahmininde bulundu. Yani piyasalar bir süre dip seviyesinde seyredebilir.

Mart dalgası
Bu dalgalı ortamda döviz kurunun ne olacağı, Türkiye'den sermaye çıkıp çıkmayacağı önemli. Mart ayında dolar yüzde 9.7, Euro yüzde 14.0 yükseldi. Türkiye'den çıkan para da Okan Müderrisoğlu'nun bugünkü haberine göre, 6 milyar dolara vardı. Bu da son küresel dalgalanmada ülkeden bir ayda çıkan en yüklü parayı ifade ediyor.

Reel kesimin dış borcu
Kur yükselişinin Türkiye'den para çıkışının makro ve mikro pek çok etkileri var. Bu etkiler içinde en önemlisi reel kesimin dış borcu. Son yıllarda çok hızlı bir artış eğilimine girmiş. Yeni açıklanan ve yukarıda yer alan Türkiye'nin 2007 sonu verilerine göre, reel sektörün dış borcu ilk kez 100 milyar doları buldu. Sadece 2007 yılındaki artışı 30 milyar dolar oldu. Toplam dış borçların içindeki payı da yüzde 40'a yükseldi.
Kurda ciddi bir sıçrama halinde bunun a sıl etkisi dış borcunu hızla artıran reel sektör şirketlerinin bilançolarında ortaya çıkabilecek. Tabi bu durum her borçlanan şirketi aynı düzeyde etkilemeyecek. Döviz geliri veya döviz varlığı olanlar yara almayacak. Ama açık pozisyon taşıyanlar kurun sıçradığı oranda hasar görebilir.

Kur rejimi tartışılsın mı?
Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen standby programının sona ermesi ve kurun biraz yükselmesini fırsat bilerek, Türkiye'nin döviz kuru rejiminin tartışmaya açılmasını önerdi. Bunu söylerken de cari açığın kontrol altına alınması ve kurlarda oynaklığın azaltılması gereğinden hareket etti. Kastetdiğini de yönetilen kur rejimi gibi algıladık. Yani merkez Bankası'nın kafasında kur için belli bir bant olsun ve buna göre piyasaya ağabeylik yapsın.
Bu isteğe karşılık IMF'nin ne diyeceği normal zamanlarda önemli ve belirleyiciydi. Ancak son dalgalanmada IMF'nin ortaya koyduğu esneklik, geçmişteki görüş ve uygulamalarının tam tersini savunması, bu konuda Türkiye'ye hareket olanağı sağlıyor.

Sonuç
"Borç ağır bir yüktür."
Hz. Muhammed