kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 25 Mart 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
YAVUZ DONAT

Komutan... İçimizden biri

Pazar günü öğle saatleri...
Bolu Dağı'nda "Koru Otel" deydik.
Ankara'dan, İstanbul'dan hafta sonunu geçirmeye gelenler vardı.
Karadeniz-Ereğli'den doktorlar oradaydı.
Kimi sabah yürüyüşünden dönüyordu.
Kimi lobide sohbet ediyordu. Kimi yemek salonuna geçiyordu.
O sırada otele bir "çift" geldi.
"Yemek salonuna" geçtiler. "Köşede bir yere" oturdular.
Garsona "siparişlerini" verdiler. Baş başa yemeklerini yediler.
Hesap ödeyip gittiler.
"Onlar" koyu Fenerbahçeli...
Takıldık:
- Tebrik ederiz... Cuma akşamı Kasımpaşa karşısında 67 dakika yoktunuz... Ama sahadan 3-0 galip ayrıldınız.
Başladılar kahkahalarla gülmeye.
"Onlar kimlerdi" diyecek olursanız...
Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt ile eşi.
Gelecekleri "önceden haber verilmemişti."
Lokantada "önceden yer ayrılmamıştı."
"Normal müşteri" olarak girdiler, "boş buldukları yere" oturdular.
"Yan masaları" selamladılar.
"İyi pazarlar... Afiyet olsun" dediler.
Ve geldikleri gibi gittiler.
Ne bir "hava", ne bir "fiyaka."
Ne bir siren sesi, ne ortalığı birbirine katma.
Ne "savulun komutan geliyor" diye yol açma.
Ne otelin önünde güvenlik önlemi.
Ne de ortalıkta tek bir jandarma.
Komutan "şurada duracağım, yemek yiyeceğim" diye önceden haber salsaydı...
"Bölgedeki tüm jandarma komutanları" orada olurdu.
Otel "güvenlik çemberine" alınırdı.
Koru Otel'in sahibi Yaşar Öncan "ne mütevazı insanlar... Yaz bunu Allah aşkına" dedi.
Sonra "otel müşterileri" ısrar ettiler:
- İsteseydi lokantayı boşalttırırdı... İsteseydi, özel yemek salonu açtırırdı... İsteseydi trafiği kestirirdi... Ama içimizden biri gibi mütevazıydı... Ne olur yazın bunu.
"Yazacağız" diye söz verdik.