kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 18 Ocak 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Çekim yaptığımız yere zihniyetimizi bırakıp ayrılacağız

ESİN ÖVET / MAGAZİN
atv'nin reyting rekortmeni dizisi 'Sıla'nın iki starı Cansu Dere ve Mehmet Akif Alakurt Nusaybin halkına sevindirici bir haber verdi: Bir okul yapıldı bu diziden. Şimdi kısmetse sağlık ocağı da yapılacak. Çekim yaptığımız yere zihniyetimizi bırakıp ayrılacağız oradan!..
atv'nin uzun soluklu dizisi 'Sıla'nın iki kahramanı 'Sıla' ve 'Boran Ağa' ile Çengelköy Macar Fevzi Paşa Köşkü'nde buluştuk. Cansu Dere ve Mehmet Akif Alakurt ile şu sıralar İstanbul'da çekilen 'Sıla'yı; aşklarını, oyunculuklarını ve projelerini konuştuk. 'Mankenden oyuncu olmaz' tezini çürüttüklerini vurgulayan Alakurt, "Sinemada inandığım her şeyi yaparım. Sinema için soyunurum" derken; Cansu Dere tavrını "Bu konuda böyle büyük laflar etmek istemiyorum" şeklinde koydu. Dere, evliliğe dair görüşünü ise şu sözlerle çok net ifade etti: "Evlenmeyi düşünmüyorum. Anneliğe karşı hiçbir duygum yok!"

SAĞLIK OCAĞI YAPILACAK
* 'Sıla'nın bu kadar uzun soluklu olacağını biliyor muydunuz?
CANSU DERE:
Hikayeyi ilk dinlediğimde çok etkilendim. Böyle bir başarı bekliyordum. Beklediğimizden daha güzel gelişti her şey. Bu çok büyük mutluluk. Çünkü emek harcıyoruz ve bunun karşılığı böyle geliyor bize. M.
AKİF ALAKURT: Kendi adıma bu kadar beklemiyordum şahsen. Bir okul bile yapıldı bu diziden sonra. Şimdi kısmetse sağlık ocağı da yapılacak. Çekim yaptığımız yere zihniyetimizi bırakıp ayrılacağız oradan. Bu çok mutluluk verici.

* İki yıldır 'Sıla' ve 'Boran' ile yaşıyorsunuz. Karakterlerinizden etkilendiğiniz oldu mu?
M.A.:
Etkiliyor aslında. Nasıl olduğunu çok fazla anlatamam ama bir şekilde etkiliyor. Psikolojik olarak bazı sahneleri oynadığın zaman o kadar düşünüyorsun ki; etkisinde kaldığın oluyor. İyi iş çıkartmaya çalışıyorsun çünkü. Boran gibi bakmaya, düşünmeye çalışıyorsun.
C.D.: Beni hiç etkilemiyor. Sıla buradan çıktığı anda bitiyor. Şimdiye kadar yaptığım bütün karakterler de öyleydi. Defne de, Irmak da, Ceylan da çekim yaptığımız yerde kalırdı. Sıla istediğim an benimle birlikte oluyor. Onun dışında hayatımda hiçbir etkisi yok!

* Özel hayatlarınızda birisi olsa bile dizi oyuncularının arasında aşk haberlerinin çıkması kaçınılmazdır. Sizin hakkınızda böyle bir söylenti çıkmadı. Bunu nasıl başardınız?
C.D.:
Allah'a çok şükür çıkmadı. Mardin'de oturduk, kahve içtik, yemek yedik. Aslında İstanbul'da çalışmadığınız için şanslıyız...

SİNEMA FİLMİ İSTİYORUM
* Oyunculuğa gönül koydunuz mu? Devam etmek istiyor musunuz?
M.A.:
Bir sinema filmi yapmak istiyorum. Bunun maddi bir nedeni yok. 'Sıla'dan sonra uzun süre dizi düşünmüyorum. Sinemayı ve kendimi beyazperdede görmeyi çok istiyorum. Teklifler de geliyor. Ama gişe için değil karakteri canlandırıp, görmek için sinemada olmak istiyorum. Ben inandığım zaman, herkes inanır.
C.D.: Ben seçiciyim. Bu işi çok yapmak istiyorum ama ahkam kesmek istemiyorum. Hayat bizi nerelere götürür bilinmez. Ben daha çok yeniyim ve "Şöyle yapacağım, böyle yapacağım" diyemiyorum. Ama dileğim sinemada devam etmek...

* Oyunculuk adına "Öpüşmem, sevişmem" gibi kanunlarınız var mı?
M.A.:
Ben sinemada inandığım her şeyi yaparım...
C.D.: Genelleme yapılacak şeyler değil bunlar. İş gelir, işe bakılır. Bakış açıma uygun davranırım. 30 yıllık sanatçı çıkıp da, bu konularda yorum yapmıyorsa; "Şunu yapmam, bunu yapmam" demek hoşuma gitmiyor.
M.A.: Kendi adıma ben yaparım. Eğer o senaryoya inanırsam, sinema için soyunurum. O sahnenin bir şey katacağına gerçekten inanırsam, yaparım. Seksepalitesi olmaması gerekiyor. İki insanın sevişmesine yüzünü buruşturarak bakmıyorsam, yaparım. O, oyuncunun ne yaptığıyla da alakalı. Eğer kendini teşhir etmek için yapıyorsa, belli olur... Çıplak doğduk, çıplak gideceğiz zaten bu hayattan! Bu çok insani bir durum. O sahneyi bu psikolojiyle çekersen, seyirci onu alır ve senin orana burana bakmaz zaten. Bakması gerektiği şeyi, sen anlatacaksın. Oyunculuk budur!

ANNELİK HİSSİM YOK
* 'Sıla'da bir anne-babayı oynuyorsunuz şu anda. Neler hissediyorsunuz? Gerçek hayatta bu duyguyu yaşamak istediğiniz oluyor mu?
M.A.:
Benim bir-iki sahnem oldu, baba-oğul ilişkisini yansıttığım. Birinde acayip çok hissettim babalığı. Baba olmayı çok istiyorum.
C.D.: Anneliğe karşı hiçbir duygum yok şu anda... Sıla'ya bir annenin hissedebileceği duyguyu katmaya çalışıyorum. Eminim anne olmadan bunu tam anlamıyla kimse hissedemez. Ama bana özel bir duygu vermişliği yoktur. Şu anda anne olmak istemiyorum.