kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 15 Ocak 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Duruşma salonuna yine 'abilerin' gölgesi düştü

Ersan ATAR - Ömer ADIYAMAN SABAH
Malatya katliamı sanıklarından Kürşad Kocadağ: Said Nursi kitaplarının olduğu ve bedava yemek verilen evlerde sohbetlere katıldık. Tanımadığım abiler vardı..
İLİŞKİLİ HABERLER
Duruşma salonuna yine 'abilerin' gölgesi düştü
Malatya'da biri Alman üç kişinin öldürüldüğü Zirve Yayınevi cinayeti davasının sorgulanan ilk sanığı Hıristiyanlar için "karşı taraf" kendileri için de "Türk" ifadesini kullandı. Tutuksuz sanık Kürşad Kocadağ, Said Nursi kitaplarının bulunduğu evlerde kendilerine bedava yemek verildiğini, buralarda sohbetler ettiklerini anlatırken, "Orada abiler vardı" dedi.

'ÇOCUKLARI ÖLDÜRECEKLER'
Malatya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, ilk dinlenen sanık Kürşad Kocadağ, davanın bir numaralı sanığı Emre Günaydın'ın kendisine Malatya'da 49 kilise bulunduğunu, bunların içine girerek onlar hakkında bilgi almak istediğini söylediğini belirtti. Kocadağ, olaydan dört ay önce Günaydın'ın "Hıristiyanların her beş Türk çocuğundan üçünü öldüreceğini" söylediğini öne sürerek "Emre bana 'Yeri gelirse şehit oluruz. Yeri gelir öldürürüz' dedi" şeklinde konuştu. Kocadağ, bir ara sorgusu sırasında "Biz ve karşı taraf" ifadelerini kullandı. Kocadağ, Nurs Apartmanı'nda dershaneden de hocalarının bulunduğu bazı kişilerin kendilerine ders çalıştırdığını anlatırken şunları söyledi: "Orada Said Nursi'nin kitapları vardı. Üniversitedeki abiler orada kalıyordu. Boş zamanlarımızda Said Nursi'nin kitaplarını okuyup sohbetler ederdik." Duruşmada dinlenen sanık Hamit Çeker de, Emre Günaydın'ın daha önce iki olaya karıştığını, bunlardan rahatlıkla kurtulduğunu anlattı. Çeker, "Emre'nin Emniyet Müdürü ile yan yana oturduğunu duydum. Ayrıca mafyavari ilişkileri olduğunu, hatta kendisinin Ankara'daki öz dayısının kendilerini koruyacağını söylediğini duydum" dedi. Sanıklar, "ağabeyler" dedikleri kişileri tanımadıklarını söylerken, duruşmada uzun süre asıl planladığı ileri sürülen "onlar"dan bahsedildi.