kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 13 Ocak 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Çiğdem Tunç, lokantadan önce yaşamının büyük kısmını evde oturarak geçirmiş.

Önce tandır sonra linguini

MÜJGÂN HALİS
Kızıltepeli ve İtalyan kadınlar el ele verdi, ilçede sadece kadınların çalıştığı bir lokanta açtı. Lokantada önce yörenin yoksul kadınları çalışacak, sonra da İtalyan kadınlar gelip onlara kendi yemeklerini öğretecek. Mağdur kadınlara gelir sağlamak amacıyla açılan lokanta birçok kadının kurtuluş umudu..
"Beşinci sınıftan sonra okuyamadım. Hep fakirlikten. Ondan sonraki hayatımın tamamı hep evde geçti, sadece televizyon izliyordum ve psikolojim her geçen gün bozuluyordu." Bu sözlerin sahibi Çiğdem Tunç (22). Ancak yanlış anlaşılmasın; onun ünlü adaşıyla isim benzerliği dışında hiçbir ortak yanı yok. Mardin'in Derik ilçesinde doğmuş Çiğdem, yedi kardeşin dördüncüsü. Kendini bildiğinden beri çok sevdiği boncuk takılara, çoğunlukla başkasında görüp özenerek geçirmiş gencecik yaşamının büyük kısmını. Ta ki bundan birkaç yıl önce Kızıltepe Belediyesi'nin Özmen Parkı'nda açtığı takı kursuna katılana kadar.

HAYATI DEĞİŞTİ
Takı tasarımıyla başladığı yeni hayatı, onu neredeyse delirme noktasına getiren evinin dışına çıkarmış. Çiğdem'e Kızıltepe Belediyesi'nin Avrupa Birliği'nden (AB) destek alarak açtığı kadın lokantasında rastladık. Beyaz kazağı ve kulağında sallanan kendi tasarımı küpeleriyle müşterilere servis yetiştirmeye çalışıyordu, güler yüzüyle. Çiğdem'in hayatı evden çıktıktan sonra tamamen değişmiş. Eskiden kızlarını çalıştırmayan ailesi, şimdi fakirlik belasına, göz yummuş lokantada çalışmasına: "İhtiyacım vardı, hem durumumuz kötüleşmişti, hem de evde kalmak beni daraltmıştı." Yemeklere yardım ediyor Çiğdem, şimdiden mantı açmayı öğrenmiş. Bir yandan da yıllar sonra başladığı Açık Lise'nin yedinci sınıfına devam ediyor. Gündüz masalar arasında koştururken, geceleri de masa başında dirsek çürütüyor: "Eğitimimi sürdürmeye bir gazete haberinden sonra karar verdim. Güneydoğulu bir kızın ücra bir köyde başlayan ve azimle Amerika'ya kadar uzanan başarısını anlatıyordu haber. 'Ben neden öyle olmayayım, neden kaderimi değiştirmeyeyim?' diye düşündüm." Yerel Gündem 21 Kadın Lokantası'nda Çiğdem gibi birçok mağdur kadın var. "Öyle bir şey yapın ki, bizi tarlaya, mevsimlik işçiliğe göndermeyin," diyen kadınlar, lokantanın profesyonel çalışanları. Kızıltepe Belediye Başkanı Cihan Sincar'ın desteğiyle bir hafta önce açılan lokanta, mağdur kadınları iş sahibi yapmak amacıyla oluşturulmuş bir proje. İki yıl boyunca üzerinde çalışılan proje, AB'nin hibe fonlarından ve İtalya'daki Associazione Europa Levante adlı derneğin katkılarıyla, karkış demeden açıldı. 10'u aşkın kadını meslek sahibi yapmayı amaçlayan proje, oldukça uzun soluklu olacak. Belediye Başkanı Cihan Sincar, amaçlarının kadınların kendi ayakları üzerinde durmalarını ve kendilerine güven duymalarını sağlamak olduğunu söylüyor. Bu yüzden eskiden erkeklerin çalıştırdığı mekânın kapalı ve açık bölümlerini 15 yıllığına kadınlara tahsis etmiş ve bir sözleşme imzalayarak da bunu hukuki olarak güvence altına almış. Daha önce açtığı kadın kooperatifiyle mahallelere tandırlar kurdurarak, kadınların pişirdiği ekmekleri kolayca satmalarını sağlayan Sincar, "Güçlü kadınlar yaratmak için onlara ekonomik özgürlük sağlamak zorundayız," diyor. Kadınların ruhsal olarak güçlenmesi durumunda toplumun da daha sağlıklı olacağını söyleyen Sincar, "50 kadını bile kurtarsak, kendimizi kârlı sağlayacağız," diye konuşuyor.

KADINLARA ÖNCELİK
Kadın lokantası projesinin başında Kadın Meclisi Başkanı Hamdiye Koyuncu var. Belediye meclisindeki altı kadın arkadaşı ve başkan Sincar öncülüğünde oluşturdukları bu projeyi hayata geçirmenin mutluluğuyla konuşuyor Koyuncu. Kadın seçilmişler olarak özellikle kadın ve çocuklar gibi dezavantajlı gruplarla ilgili çalışmalara özel ilgi gösterdiklerini anlatan Koyuncu, kadın lokantasının Kızıltepe'yi ziyaret eden bir İtalyan kadın heyetinin gelişiyle somutlaştığını söylüyor: "Mağdur kadınların başvurularından söz ettik ve kısa sürede bu kadınların kendilerini nasıl var edebileceği konusunda fikir alışverişinde bulunduk. En iyi ve en kestirme yol, yemekti. Çünkü kadınlar eğitimsiz ve en iyi bildikleri şey yerel yemekler." Hem yöre yemeklerini tanıtmayı hem de başlangıç olarak 10 kadını istihdam etmeyi hedeflediklerini belirten Koyuncu, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Ayrıca onları günlük yaşamla temas ettirmek amacıyla hem bahçesi hem de kapalı alanı olan bu mekânı seçtik." Mekânı kısa sürede düzenlediklerini ve kış ayında da olsa hizmete açtıklarını vurgulayan Koyuncu, bir süre sonra daha büyük bir binada hizmet vereceklerini de dile getiriyor: "Ama o binada yemeğin yanı sıra, kadınların eğitim ve sağlık sorunlarına yönelik çalışmalar da yapacağız."
Haberin fotoğrafları