kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 15 Aralık 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
ERGUN BABAHAN

Fazıl Say'ı dinlemek

Ünlü piyanistimiz Fazıl Say, Almanya'da sert bir açıklama yaptı.
Dozunda, tonunda sanatçı duyarlılığı nedeniyle aşırılık bulunabilir ama duymazlıktan gelinebilir mi, kuşkuluyum.
Eğer bir sanatçı, kendini içinden çıktığı topluma yabancı hisseder hale gelmiş, ülkeyi terk etmeyi bile düşünecek bir yalnızlığa itilmişse, bunun üzerinde durmak gerekir.
Türkiye'nin yaşadığı hızlı değişim, kimi kesimleri ciddi biçimde rahatsız, huzursuz ediyor.
Bu rahatsızlıkları en baştan "sapkınlık" diye nitelememek, anlamaya çalışmak gerekir.
Çünkü bu ruh hali toplumun belirli bir kesimi tarafından ciddi biçimde paylaşılıyor.
Bu insanların endişelerini, kaygılarını anlamak, rahatlatmak siyasi iktidara düşen bir görevdir.
O nedenle, Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ın açıklamaları çok yerindedir.
Bu ruh hali tek başına kaygı verici değildir ama böyle hissedenler kendilerini rahat hissedecekleri bir alternatifin yokluğunun da sıkıntısını çekmektedir.
Üstelik bu insanlar Türkiye'nin iyi eğitimli, orta sınıfının temsilcileri durumundadır.
Eğer bazı insanlar yaşam biçimleri konusunda bir endişeye kapılmışsa, öncelikle yıllardır aynı nedenle sıkıntı çekenlere de bir empati göstermek, onları anlamak durumunda olmalıdır.
Ama bu bir kenara konulursa, ortada çok ciddi bir sıkıntı var demektir, çünkü bir kısım insanların korku içinde olduğu anlaşılmaktadır.
Üstelik bu ruh hali içindeki insanların önemli bir bölümü Fazıl Say gibi gönüllerinin çektiği bir ülkede yaşama şansına sahip değildir.
Onlar burada yaşayacaklardır.
Yaşam tarzlarının sürekli tehdit altında olduğu kuşkusuyla yaşayan bir grubun varlığı, sağlıklı demokrasi için tehdittir.
Bu ruh halini anlamak ve çözüm yolları bulmak iktidarın acilen çözmesi gereken bir sorundur.
Türkiye şizofrenik bir yapıda yoluna devam etmemelidir; edemez.