kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Ekim 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

'Bizim gibilerin yaşı mı olur canım!'

İLİŞKİLİ HABERLER
'Bizim gibilerin yaşı mı olur canım!'
- Yaşlanmak sizi korkutur mu?
- Yani, 'A hiç önemli değil' falan desem yalan söylemiş olacağım. Önemli olan tabiatı kabul etmek, 'tabiatla ne kadar didişebilirsin'i kabul etmek... Teknolojinin, tıbbın sana sunduğu imkânları elbette değerlendir ama tabiatla kör bir yarışa girmek doğru değil. Yani her yaşı, her zamanı giyinmek lazım.

- Yaşınızı söyleyen biri misiniz?
- Gururla söylüyorum çünkü göstermediğimi biliyorum! Bütün kitaplarımın arkasında doğum tarihim yazar. Ben bir gün yakınırken Sezen Aksu, "Bizim gibilerin yaşı mı olur canım," demişti. Çok hoşuma gitmişti, bunun üzerine kurdum felsefemi.

- Yaş ilerledikçe iç dünyanızda, ruhunuzda ne değişiyor peki?
- Aslında gençliğin fetişleştirildiği bir çağda yaşıyoruz. İnsanlar bedenleriyle sanki iç çamaşırı reklamına çıkacakmış gibi ilişki kuruyorlar. Benim için gençlik dirimsellikle ilgili bir şey, şimdi ben ağzıma gözüme ne yaptırırsam yaptırayım 20 yaşındaki birinin doğal dokusunu taşımayacağımı biliyorum.

- Yaptırmadınız mı?
- Düşünüyorum (kahkahalar). Eskiden 40-50 yaşında bir adama ölü muamelesi yapılırdı, şimdi öyle değil çünkü giyiminiz, kuşamınız, yaşam tarzınız öyle değil. Dolayısıyla çok dert edilecek bir şey yok. Ama tabii insan diri kalmak, zinde kalmak istiyor, bunları önemsiyorum.

- Zinde kalmak için ne yaparsınız?
- Aslında iki sene önce çok mutluydum çünkü sabahları erken kalkıyor; önce İspanyolca öğreniyor sonra yogaya gidiyordum. Hayatta en çok imrendiğim şeydir sabah erken kalkmak. Hayatının hangi döneminde yaptın desen; çok az! Biraz sağlıkla ilgili sıkıntılarım da oldu, şeker başlangıcındayım, ona göre besleniyorum. Böyle olduğu zaman gövdenizle bir dikkat ilişkisi kuruyorsunuz, sadece gençlik, güzellik derdinden değil. Tabii bir de genetik haritanızın size dayattıkları var. Annem de babam da kanserden öldüler. Dolayısıyla 'Bende sekecek mi, sekmeyecek mi?' Aklınızın bir tarafında hep bu var.