kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Ekim 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

'Bedenleriyle barışık kadınlara gıptayla ve saygıyla bakıyorum'

14.10.2007
- Araştıran, yazan, çizen, duyarlılıkları, farkındalıkları olan, entelektüel bir kadının fizyolojik ve biyolojik bir değişimi kabul etmemesi normal mi? Doğal olanı reddetmek?
- Belki de bu kadar çok okuyup düşünen insanlar bunu yaşıyor...

- Nedeni ne?
- Bence bizde cinselliği konuşmak çok zor! Çünkü çok bıyık altından gülünen, müstehzi bir ifadeyle karşıladığımız, olgun olmadığımız bir konu! Eğer bir kadın beyniyle kabul ve saygı görmek istiyorsa bedenini öldürüyor.

- Sizin yaşadığınız da bu muydu?
- Evet. Çünkü erkek egemen bir dünyada sürekli 'Ben de en az sizin kadarım,' diyerek var olmaya çalışıyorsun. Bunu, kadınsılığını bastırarak ya da mümkün mertebe erken yaşlanarak yapıyorsun. Bu ne demek? Mesela 30'undasın, 50'nde gibi giyiniyorsun. Ben de böyle giyiniyorum. Kahverengiler, griler, siyahlar, lacivertler. Eşim çıldırıyor! Ama yapamıyorum, bir zırh taşıma gereği duyuyorsun. Öyle bir noktaya geldim ki, kendi kendimle dalga geçme gereği duydum. Bu mizahla yazılmış bir kitap o yüzden...

- Aslında siz bedeniyle barışık olmayan bir kadın mıydınız, böyle mi göstermek işinize geldi?
- Ben bedeniyle barışık olmayan bir kadındım. Bence Türkiye'de bir; kadınsanız, iki; gençseniz saygı görmüyorsunuz. O anlamda kadınlar daha erken yaşlanır Türkiye'de çünkü yaşlı kadının daha emin bir zemini vardır. Öbür kadın sürekli şunu kanıtlamak zorunda; 'Fotoğraflarım değilim ben, yazılarıma bakın, beynime bakın.'

- O yüzden mi fotoğraflarınız hep aynı? Saçlar yüzü kapatıyor, boğazlı kazaklar giyiliyor, objektife bakılmadan pozlar veriliyor...
- Tabii... Hiç gülemem fotoğraflarda ama bunu farkında olmadan yapıyorum. Hiç çiçekli, açık, askılı elbiseler giyip edebiyat röportajı verdiğimi de hatırlamıyorum ben...

- Verseniz ne olacak?
- Elbette bir şey olmaz ama önce kendi içinizde bunun rahatlığını taşımanız lazım.

- Peki bu zırhlarıyla yaşayan 'siz'le asıl siz arasında bocalamadı mı eşiniz? Siz evliliğe de karşı olan biriydiniz ama evlendiniz...
- İki değil biz en az altıyız! (kahkahalar) Bende bir koro var. Fakat şunu söylemem lazım; hep gizliden gizliye bedenleriyle barışık, cinselliklerini çok rahat yaşayan kadınlara gıpta etmişimdir, saygı duymuşumdur. Ama bunu doğal taşıyabilen kadınlardan bahsediyorum. Ben yapamıyorum...