kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 4 Ekim 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
YAVUZ DONAT

Parti kapatmak çözüm değil

Bölücü terör can almaya devam ediyor. Cumhurbaşkanı "kızgın."
Başbakan "gergin."
Ana muhalefet "tepkili."
MHP "burnundan soluyor."
Askerin "eli taşın altında."
Genelkurmay Başkanı "haklı olarak" terörün dış destekçilerini kınıyor.
Ve "Ankara'da siyasi uzantıları olduğunu" söylüyor. "Gereğini de" hukukun yapmasını istiyor.
"Adres" belli:
"Meclis'teki" DTP.
Hukukun "müeyyidesi" yasalarda yazılı: "Parti kapatma."
Terörü elbette lanetliyoruz.
Ama "parti kapatmanın da kesin çözüm olmadığını" biliyoruz.
Zira...
Daha önce de "pek çok parti" kapatıldı. Ama daha kapatılmadan önce o partilerin "yedeği" kurulmuştu.
"Batı" böyle durumlarda ne yapıyor?
Partiyi kapatmıyor ancak "mahkeme kararı ile" gözetim altında tutuyor.
"Gireni çıkanı" kontrol ediyor.
"Telefonlarını" dinliyor.
İspanya'da, terör örgütünün "silahsız siyasi uzantısı vardı."
Almanya'da "Yeşiller" silahlı işlere bulaşmamışlardı ama...
"Devlete karşı radikal söylemde" bulunuyorlardı. Alman siyaseti "uzun süre Yeşiller'e mesafe koydu."
Onları ne Başbakan muhatap aldı, ne de Cumhurbaşkanı.
Parlamentodaki "komisyon toplantılarına bile" sokulmadılar.
"İzlemede" tutuldular.
Ve sonunda Yeşiller "düzene uyum sağladılar."
"Hükümete bile" girdiler.
Öylesine ki, Yeşiller'in genel başkanı "Alman devletine sadık ve başarılı bir dışişleri bakanı" oldu.
Sonuç:
Bu ülke sokakta bulunmadı.
Devlet "birlik ve bütünlüğünü korumak için" gereken her şeyi elbette yapacak.
Ama "kırıp dökmeden, parti kapatmadan, milletvekili tartaklamadan."