kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 26 Ağustos 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Hayattan kaçılmıyor

İLKNUR K. AKMAN
12.08.2007
Güzelliğiyle magazin basınına sık sık konu olan Güliz Onursal'ın pırıltılı hayatını dinlemeye gitmiştik aslında. Ama onun görünenin ardındaki hikâyesi çok başkaydı.....
Güliz Onursal adı, çoğu okur için bir şey ifade etmeyebilir. Ama magazin dünyasını yakından takip edenler, onun, genç sevgilileriyle adından söz ettiren işadamı Nurettin Hasman'ın eski eşi olduğunu bilir. Bugüne dek hep 'sosyetik güzel' olarak anılan Onursal, kendisine yakıştırılan bu sıfata bir yenisi ekledi. Bir süre öce Cine-5'te oynayan bir dizide amatör bir oyuncu olarak rol alan Onursal, eylül ayında iddialı bir dizi ve rolle çıkacak karşımıza. Bu, elbette ki ilk bakışta bildik hikâye: Alımlı, güzel, sosyetik dul ve şimdi de oyuncu! Ama işin aslı hiç de dışarıdan göründüğü gibi 'lay lay lom' değil... Sarışın, mavi gözlü ve sanki dokunsanız kırılacakmış gibi duran Onursal, Ayvalıklı. Ailesi son mübadele sırasında Midillili'den göç etmiş buraya. Sonrasını kendi anlatıyor: "Babamı çok küçükken kaybettim, annem de sekiz yıl önce 78 yaşında öldü. Bir ağabeyim ve özürlü bir ablam var. Ağabeyim 30 yıldır Amerika'da yaşıyor, ablam benimle İstanbul'da. "Nesi var ablanızın?" diye soruyorum ama çok fazla anlatmak istemiyor. Doğuştan değil, bir buçuk yaşında her an hepimizin başına gelebilecek basit bir ev kazası yüzünden oluyor her şey. Ve ablası için hayat orada duruveriyor... Annesi son nefesine kadar, bir bebek gibi bakıyor ona. Şimdi ise tüm sorumluluk Onursal'ın üzerinde. "İşte," diyor insan... Demek ki kimse kaçamıyor hayattan... Yalnızca kendi başımıza geldiğini sandığımız talihsizlikler, herkesi buluyor. O 'güzel, şık, sosyetik, hiçbir şey yapmadan şöhret sahibi olan' kadını bile. Şimdi biraz daha iyi anlaşılıyor o hassas ve olgun duruşu. "Dışarıdan bakınca çok cici görünüyor bizim hayatlarımız öyle değil mi? Sanki hiçbir dert, sıkıntı bize değmeden yanımızdan geçermiş gibi... Oysa 'sosyetik güzel'den, hayatı keyif içinde geçirmekten, yaz boyunca Türkbükü'nde tatil yapıp eğlenmekten ibaret değil hiçbir şey. En azından benim hiç öyle bir hayatım olmadı, güzel şeylerin yanında çok da mücadeleli bir yaşamdı. Ama bunun da bana çok şey öğrettiğini, beni olgunlaştırdığını düşünüyorum. Hayatta hiçbir zaman 'Bu neden benim başıma geldi, niye beni buldu!' dememek lazım olur olmaz şeyler için. Ben kendimi hep çok şanslı görüyorum, hiç olmazsa maddi imkânım var. Ya olmayanlar ne yapsın?"