kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 24 Ağustos 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
EMRE AKÖZ

Eş bulamayan türbanlı

Bir tanıdığım üst düzey bir siyasetçinin eşiyle konuşuyordu geçen gün. Telefonu kapattıktan sonra şöyle dedi: " Kendisi güzel, eğitimi tamam, ailesi gayet iyi türbanlı kızlar bulamıyormuş. "
Bu konuda birkaç yıl önce bir haber okuduğumu hayal meyal hatırlıyordum.
Biz tam bunları konuşurken İsmail Fatih Ceylan'ın " Evlenemeyen Kızlar ve Evlenmeyen Erkekler " (Akış Yay.) adlı kitabı piyasaya çıktı. Tabii burada "kızlar" derken kastedilen " türbanlı " olanlar.
Ceylan'ın yaptığı gözlem ve söyleşilere göre, sorulduğunda birçok " dindar " erkek, " Başı açık kız alacağım, onu hidayete erdireceğim " diyormuş. Bence yalan!
Soruyu soranın kulağına hoş gelecek, buna karşılık sorulanı da eleştirilerden koruyacak bir uydurma gerekçe ! Duyan da o delikanlıların kendilerini dine adadığını, adeta misyonerler gibi açık kızları " doğru yola " döndürmek için uğraştığını sanır. Tabii böyle düşünen delikanlılar da vardır ama toplumsal ilişkiler mekanizması öyle çalışmıyor. Olay kabaca şöyle işliyor:
Kemalist "çağdaşlaşma" modeli, toplumun kılcal damarlarına nüfuz edemedi. Çünkü:
1) O tepeden inen modeli ancak devlet memurları ve onunla eklemlenen profesyoneller (avukat, doktor, mühendis) taşıyordu.
2) Toplumda köylülük büyük yer tutuyordu. Bir köylü hiç "çağdaşlaşmadan" ömrünü geçirebiliyordu.
Öte yandan, serbest piyasa ekonomisinin ve kentleşmenin gelişmesi, çağdaşlaşmaya karşı " modernleşmeyi " ortaya çıkardı. "Modernleşme" derken kastettiğim, bireylerin, yeni ilişki biçimlerine ve yeni teknolojilere kendi yorumlarını katarak uyum sağlamasıdır.
Bunları akılda tutarak başa dönersek: Sorunu yaratan, türbanlı kızlar değil, onlarla evlenmeyen dindar delikanlılardır.
Peki niye evlenmiyorlar? Çünkü evlilik, " kariyerin " bir parçasıdır. Kapitalist şirket ilişkileri ve popüler kültür, eşi türbanlı bir erkeğe " ikbal " değil " sorun " vaat ediyor.
Son 8 yılda, üstelik de hükümette AKP olmasına rağmen, başını örten kadın oranındaki azalmanın ardında işte bu kaygılar var. Geçen gün Prof. Eser Karakaş, bu yılın ilk 7 ayında 33 bin 819 "yeni şirket" kurulduğunu, buna karşılık 6 bin 186 şirketin kapandığını yazıyordu. ( Star, 22 Ağustos )
Sizce bu şirketlerde çalışan kadınların çoğunluğu başını örtüyor mu, örtmüyor mu?
Türbanlı kızlar çok acı çektiler ve maalesef daha da çekecekler!