kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 16 Ağustos 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Günaydın 
YÜKSEL AYTUĞ

Magazinin sığ sularında karaya oturan sandal

YILLARDIR magazini yakından takip eden bir gazeteci olarak magazin haberciliğinin gelip, dayandığı nokta beni her geçen gün biraz daha rahatsız etmeye başladı. Magazin artık sadece "kaçma-kovalama-yakalama" üçgeni içine sıkıştı. Güzellik ve estetik kavramı ise sadece "selülitle" ölçülür oldu. Magazinin yalnızca çarpık ilişkileri afişe etmek adına kullanılan bir habercilik yöntemi olarak algılanması, toplumun yerleşik değer yargılarını ve ahlaki tutarlılığını da tehdit eder hale geldi. Zaten, magazinin giderek daralan bu çerçevesi, "Sobe", "Bizden Kaçmaz", "İki Kişinin Bildiği Sır Değildir" gibi program isimlerinde de kendini açıkça ele veriyor. Magazin haberciliğinin sadece "kaçamak yapan ünlüleri yakalamak" sığlığına indirgenmesi, en başta bu mesleği icra edenlerin kariyerini tehdit ediyor. Bu kavram kargaşası, sıradan insanları da olumsuz yönde etkiliyor. Pazartesi akşamı Show Ana Haber'de izledim. Bir adam ile kadın, sandalda fuhuş yaparken yakalanmışlardı. Polis ekipleri eşliğinde sahile çıkartılırken, kadın yüzünü saklamaya çalışıyordu. Adam ise çok rahattı. Kadını kameraların önüne doğru sürüklerken, şöyle dedi: "Gel buradan çık bebeğim. Merak etme, rezil olmayacaksın, ünlü olacaksın!.." Belli ki sıradan vatandaş, yakalanmanın "her halinin" işe yarayacağına kanaat getirmiş. Şarkıcı ve mankenlerin aşk kaçamağında yakalandıktan sonra popülerliklerini, saygınlıklarını (!) ve en önemlisi ekstralarını arttırdıklarını saptamış olacak ki, bu rezil olayı bile şana, şöhrete, paraya tahvil etmek için rotasını kamera ışıklarına doğru çevirmiş. Beni asıl ürküten ise muhabirin adama sorduğu soruydu: Muhabir, pişkin bir edayla "Acaba sahildekiler çok ses çıkardığınız için mi rahatsız olup, sizi ihbar ettiler?" dedi. Magazin haberine asla karşı değilim. İtirazım, "Haberin magazinleştirilmesine" dir. Bir de magazin haberciliği adı altında ekranlara serilen ucuzluğun, vatandaş üzerinde yarattığı tahribattan endişeliyim. Ne yazık ki bu konuda "Alan razı, satan razı kardeşim, kime ne?" diyemiyorum. Zira bu magazin sığlıklarında daha pek çok tekne karaya vuracağa benziyor...