kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 14 Temmuz 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Adile Sultan Sarayı'nın bahçesi, olağanüstü bir manzaraya sahip.

'Sultan'lara yaraşır bir yemek

DENİZ ERBİL
16.06.2007
Milli Eğitim'e bağışlanarak Kandilli Kız Lisesi adını alan Adile Sultan Sarayı, restore edildi. Boğaz'a tepeden bakan bahçeleri ve çimlerin üzerine kurulu şık masalarıyla ayrıcalıklı bir restorana dönüşen mekânın işletmecisi Boğaziçi Borsa..
Birkaç gün önce bir arkadaşım beni Adile Sultan Sarayı'na yemeğe davet ettiğinde bir an durakladım. Evet, içinde restoranı bulunan Topkapı Sarayı'nı, lüks bir otele dönüşmüş Çırağan Sarayı'nı biliyordum ama İstanbul'da içinde yemek yenebilecek Adile Sultan'ın adıyla anılan bir saray duymamıştım. Arkadaşım şaşırdığımı fark etmiş olmalı, "Eski Kandilli Kız Lisesi," diye ekledi. Boğaz'a tepeden bakan görkemli lise yandığında, yok olup giden tarihi binalara bir yenisinin daha eklendiğini düşünmüştüm. Aradan geçen zaman içinde aynı arazi içinde yeni bir okul yapıldığını duyunca, bu yapının bir daha geri gelmeyeceğine olan inancım daha da pekişmişti. Bu davet gerçekten benim için bir sürpriz oldu.

GÖRKEMLİ BİR SARAY
Kandilli'de, üzerinde Kandilli Kız Lisesi yazan kapıdan otomobille girip düzgün ve ağaçlıklı bir yoldan kıvrılarak tepeye doğru tırmandım. İkinci bir kapıdan daha geçip ferah bir meydana ulaştım. Üç katlı büyük bir saray çıktı karşıma. Sanki o talihsiz yangından hiç etkilenmemiş gibiydi. Bu görkemli sarayı Sultan Abdülmecid kızkardeşi Adile Sultan için Çırağan Sarayı'nın da mimarı olan Sarkis Balyan'a yaptırmış. Saray, 1876'da Sultan Abdülaziz zamanında tamamlanmış. Adile Sultan burada çok sevdiği eşini ve dört kızını genç yaşlarda kaybettikten sonra sarayı terk etmiş, 1901 yılında da Milli Eğitim'e bağışlamış ve saray, Kandilli Kız Lisesi olmuş. Yangından sonra çok iyi restore edilen saray, sanki bugün yaptırılmış gibi. Doğrusu, görkemli oval salonları olan ve barok tarzı süsleme sanatının seçkin örneklerini sergileyen bu sarayda yemek yenebileceği düşüncesi bile hoş. Ayrıca sarayın kendisi kadar Boğaz'a tepeden bakan bahçeleri de olağanüstü ve yaz aylarında yemek bu bahçelerde, çimlerin üzerine kurulu şık masalarda yeniyor. Adile Sultan Sarayı'nın restoran işletmecisi ise Boğaziçi Borsa. Binanın yan tarafında, modern bir heykel görünümündeki tarihi fıstık ağacına ve Boğaz manzaralı geniş bahçeye bakan kısımda yer alıyor restoran. Binanın diğer kısımları davet ve toplantılar için kullanılıyor. Saray'daki Borsa restoranı henüz yeni. Dolayısıyla büyük ölçüde Boğaziçi Borsa'nın mönüsü buraya da uyarlanmış. Özenle seçilmiş, geniş bir şarap mönüsü de var. Marka ayrımı yapılmaksızın, Türkiye'nin en iyi şarapları mönüye alınmış. Makul fiyatlı, iyi ithal şarapların listesi de zengin. Yemekler tümüyle Türk mutfağından seçilmiş. İçlerinde Osmanlı saray mutfağından örnekler bulunduğu gibi, yöre yemekleri de mönüye alınmış. Biz önden minik bir Karadeniz pidesi ile yemeğe başladık. Ardından, yanında minik taze patatesler ve iç bakla ile birlikte sunulan nefis taze Ege enginarı geldi sofraya.

GELENEKSEL TATLAR
Sıcak başlangıç yemeği olarak ısmarladığımız etli ve baklalı karalahana dolması ise harikaydı. Yanında uzun zamandır tatmadığım kadar nefis, hakiki koyun yoğurdu ile sunuldu. Bir de yoğurt kaymağı ile yapılmış son derece hafif ama bir o kadar da lezzetli kuymak geldi sofraya. Köy ekmeğinden bir çerçeve içine oturtulmuştu; göze de hitap eden, çağdaş görünümlü ancak geleneksel çizgisinden hiç ödün vermemiş bir yemekti. Ana yemek olarak davet sahibi arkadaşım kâğıtta yavru kalkan ısmarladı. Üzeri pazı ile kaplanan, biraz soğanla birlikte bütün olarak kâğıtta pişen yavru kalkan gerçekten şiir gibiydi. İri bir Kemalpaşa tatlısını andıran peynir tatlısı, Antakya usulü, içine portakal rendelenmiş ve fıstık serpilmiş irmik tatlısı ile bu saray şölenini noktaladık. İstanbul sürprizlerle dolu bir şehir; bunca yıldır yaşadığım ve iyi tanıdığımı sandığım bu kentte böylesine görkemli bir sarayın varlığından haberim bile yoktu. Kentin kargaşasından soyutlanmış, Boğaz Köprüsü ve karşı yakaya tepeden bakan bu mekânda nefis yemekler tadarak, son derece mutlu ayrıldım Adile Sultan Sarayı'ndan.
Haberin fotoğrafları