kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 3 Haziran 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

'Kadınlar Kuvayi Milliye çizmelerini ayaklarına geçirdi

CHP: Begüm Yavuz (Siyasetçi)..
1) Kuvayi Milliye çizmelerini ayağına geçirmiş kadınlar, 1938'den bu yana ilk kez böylesine inançla kendilerine emanet edilmiş ülkeleri için nöbeti devralmaya başlamış durumdalar. Kadınların ihmal ettiği bir alandı, demek her alanda mutlaka var olmamız gerekiyormuş.
2) Ben kadınları siyasi, sivil toplum örgütçü ve siyasetten uzak kadınlar olarak üçe ayırıyorum. Kadın duyarlılığı sayesinde adeta kendiliğindenmiş gibi kolektif bilinç oluştu. "Tehlikenin farkında mısınız?" sorusunun katkısı çok büyük oldu. Bilinçler derlendi toplandı derken, milyonlar meydanlara aktı. İlk kez 'Bunu ben yaptım, ben organize ettim' diyecek aktörler ortaya çıkamadı. Bu yüzden inandırıcı oldu ve bence herkes kendisine teşekkür etmeli.
3) 33 yıldır birlikte çalıştığım arkadaşlarım ile ürettiğim projelerim ve yarattığım kaynaklarım bana, bu konuda 'benim de bir sözüm var' deme hakkını verdi sanırım. Kadın kooperatifleri, kadın sığınma evleri, kadın dayanışması adına Halk Eğitim Merkezleri'nde avukat ve psikolog dostlarımla destek, eğitim bursları, işsiz olan öğrencilerimize iş, nikâhsız çiftlere resmi nikâh, doğum kontrolü ve muhtaç kişilere de yeşil kart. Kadına karşı her türlü şiddete karşı durdum ve hangi düşüncede olursa olsun demokrasi anlayışımızın güvencesiyle her zaman her kadının yanında oldumKadının ev ekonomisine desteğini sağlamak için ürettiklerini takip edip, pazar oluşturdum.
4) Göçler, sosyal dezavantajlı grupların topluma entegrasyonu ve çekirdek ailede kadın ve erkeğin birlikte bilinçlendirilmesini sağlamak. Eğitim, eğitim, eğitim.
5) Ben pratiği olmayan hiçbir teoriye inanmadığım için, hem ülkemin kurucusu ve onursal lideri Mustafa Kemal, hem de siyasi partimin lideri Deniz Baykal, kendilerine inanan hiç kimseyi yanıltmadıkları için, üstelik bağımsızlık her ikisinin de karakteri olduğu için, ben onlarla aramdaki bağın çok organik bir bağ olduğunu düşünüyorum. Zaten benim siyasetteki varoluş nedenim de ülkemdeki kimseyi yanıltmamak isteğinden geçiyor en çok.
6) Bence onu seçimlere bırakalım.
7) Çok zor ve önemli günlerden geçtiğimize inanıyorum. Ülkem sanki yoğun bakımdaymışçasına zor nefes alıyor, çok üzülüyoruz, o bakımdan 'Ya istiklal ya ölüm! Tam bağımsız Türkiye' benim sloganım...

Uzun saçlı demokrasi
Ülkemdeki demokrasi anlayışını uzun saçlı çizerdim. Koluna üç noktalı bir bant takardım. Kör topal ilerlediği için koltuğunun altına da bir değnek. Aile içi şiddete uğramış ve karakola sığınmış bahtsız bir güzel kadın gibi. Üzgün bir yüz tabii. Çünkü seçilebilecek hiçbir mecliste yeterince kadın yokAma benim demokrasim eşit fırsatlar tanınmış, bağımsızlığını özgürlüklerle taçlandırmış bir kır prensesi...
Haberin fotoğrafları