kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 26 Mayıs 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

'Güvensizliği yıkmak istiyoruz'

NESLİHAN TUNÇ
Göreve geldiğinden beri sokak hayvanları sorunuyla ilgili önemli çalışmalara imza atan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Arif Eker, hayvansever gönüllüleri birlik olmaya çağırıyor..
Belediyeler ve hayvanseverler... Sokak hayvanları konusunda bir türlü uzlaşamayan iki cephe. Ancak son zamanlarda bu alışıldık tabloyu yıkan girişimler yaşanıyor. İstanbul'da ormanlık alanlara atılan köpeklere yemek dağıtma kampanyasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve bir grup gönüllünün el ele vermesi gibi. Bu uzlaşmada İstanbul Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Arif Eker'in payı büyük. Eker, göreve geldiği günden bu yana özellikle sokak hayvanları sorununa yönelik gözle görülür çalışmalar yapıyor. Kendisi de bir hayvansever olan Eker, sorularımızı yanıtladı.

- İstanbul'da sokak hayvanları çözülemeyen ciddi bir sorun. Sizce bu sorun neden çözülemiyor?
- Bizim İBB olarak temel sorumluluğumuz, zoonoz hastalıklarla mücadele ve hayvanları sağlık açısından risk olmaktan çıkarmak aslında. Zoonoz hastalıklar, hayvandan insana, hayvandan hayvana geçen hastalıklardır. Bunun en korkunç olanı kuduz. Aslında hayvanların rehabilite edilmesiyle hem hayvan refahı sağlanıyor hem de diğer canlılar için risk faktörü olmaktan çıkıyor. Ancak bugüne kadar kamu kurumları ile gönüllüler arasındaki o yanlış uygulamalardan kaynaklanan olumsuz diyalogların oluşturduğu bir psikoloji var. Hayvanseverler belediyelere saldıran, kavga eden, işini gücünü bırakmış toplumun genelinden uzak bir profil durumuna düşmüşler. Belediyelere karşı da bir güven problemi oluşmuş.

- Bu problemi çözmek için ne yapıyorsunuz?
- Gönüllülerin birçoğuyla pozitif ilişkiler kurmaya başladık. Çalışmalarımızı şeffaf yapıyoruz ve gelip izleyebiliyorlar. Birçok hayvansever iştirak ediyor ama kendini hayvansever olarak tanımlayan bir kesim, o psikolojiden çıkamamış durumda. Bence kent yaşamında sokak hayvanı sorununun çözümünün önündeki en büyük engel bu psikolojinin devam etmesi.

- Belediyelerin bu psikolojinin oluşmasında hiç mi payı yok?
- 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nun yönetmeliği, 2006 yılının mayıs ayında yürürlüğe girdi. Bu yasal düzenleme oluncaya kadar birtakım ilkel uygulamalar, yapılıyordu. Geçmişte hayvanlar belediyelerce sokaktan alınıp, barınaklara doldurulup sürekli oralarda tutulurdu. Ancak yasada diyor ki, 'hayvanları alıp, rehabilite edip, sonra aldığınız mahale bırakacaksınız.' Bu süreç artık başladı ve dolayısıyla barınak yerine buraların ismi rehabilitasyon merkezi oldu.

- Belediyelerle ilgili en büyük iddialardan biri de itlaf. Siz ne düşünüyorsunuz?
- Bir veteriner hekim olarak benim hiç tarzım değil.

- Hayvanların ormanlık alanlara bırakılmasında Büyükşehir'in de adı geçiyor.
- Bunun sorumlusunun kim olduğu belli değil. Bizim böyle bir uygulamamız yok. Çünkü İstanbul'un coğrafi sınırları Büyükşehir Belediyesi'nin sorumluluk alanında. Öyleyse ben neden oradan alıp oraya koyayım. Biz şu anda ormana bırakılmış hayvanlar için gönüllülerle işbirliği içindeyiz. Hem Anadolu hem de Avrupa yakasında Büyükşehir olarak yiyecek dağıtıyoruz.