kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 15 Nisan 2007, Pazar
Son Dakika
arama
atv
Kanal 1
ABC
Kadınlar ve satranç (2)
Geçen haftaki yazımda, kadınların satrançta erkekler kadar başarılı olamamalarının iki nedenle açıklandığını yazmıştım. Birincisi, kadınların biyolojik özellikleri... Oysa, hormonal farklılıkların beynin çalışmasına fazla etki etmediğine yönelik araştırma sonuçları bile bu iddianın doğru olmadığını gösteriyor. Kadının ve erkeğin beyninin farklı bölümlerinin verimli çalışması, farklı özelliklerinin gelişmiş olması da doğru cevap olmamalı. Bugüne kadar beş Türkiye Bayanlar Şampiyonluğu bulunan Betül Cemre Yıldız'ın TSF web sitesindeki röportajımızdaki gözlemi ilginç: "Erkekler satranca daha çok zaman ayırıyor." Gerçekten erkekler, satrançla daha fazla ilgili. Bu konuda yapılan bilimsel araştırma ise yok denecek kadar az. Amerika'da 2006'da Psychological Science isimli dergide yayınlanan bir makalede Chabris ve Glickman olası açıklamaları karşılaştırıyor. Öncelikle satrançta oyun seviyesini ölçen reytinglerin hesaplanmasında, kadınlara yönelik bir ayrımcılık olmadığını ve reyting sisteminin objektif olduğunu öne sürüyorlar. Tabii kadınların farklı unvanlarından söz edilmiyor. Bunu da kadınların genel kategoride oynamasının yasaklanmaması ve büyükusta (ve diğer 'genel' unvanları) olmalarının engellenmemesiyle biraz olsun dengeleyebiliriz. Araştırmada, satrançta erkeklerin daha başarılı olmalarının nedeni, satranca başlayan erkeklerin sayısının daha fazla olması gösteriliyor. Kısacası, kadınlar satranca erkeklerden daha az ilgi gösteriyor. Oysa, kadınların satranca daha az ilgi göstermesinin nedenlerini de araştırmak gerekiyor. Kadın ve erkeğin toplumdaki yeri, neler yapacakları ve nasıl davranacakları sadece satranç tarafından şekillenmiyor. Peki, çözüm yok mu? Satrançtaki bayanlar için üretilmiş unvanları kaldırmak zor; çünkü o zaman bugüne kadarki bütün Dünya Bayanlar Şampiyonluğu tarihi hiçe sayılmış olur. Yine de kadınların, erkeklerle daha çok bir arada oynamaları teşvik edilebilir. FIDE, ulusal federasyonlar ve medyaya da görev düşüyor. Örneğin; TSF'nin başlattığı gibi 'Altın Kızlar' benzeri projelerin daha kapsamlılarına hem Türkiye'de hem de dünyada ihtiyaç var. 19 Kasım 2006 tarihli SABAH Pazar'daki 'İstatistik Meselesi ve Altın Kızlar' başlıklı yazımda da Türkiye'de ve dünyada bu durumun değişebileceğini yazmıştım. Tabii, önemli olan benim değil satranç oynayan, satranca ilgi duyan kadınların daha ümitli olması, değil mi?
Haberin fotoğrafları