SABAH - 04/04/2007 - Fatih Altaylı
kapat
   
04 Nisan 2007 Çarşamba
 
SABAH Gazetesi
 
Servislerimiz
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Fatih Altayli @ SABAH
SMS:
FA yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 

'Yargı görevini yapmıyor'

Başbakan Erdoğan, Oramiral Özden Örnek'in günlükleri ile ilgili olarak savcıların soruşturma açması gerektiğini söyledi..

Erdoğanla Halepe giden gazeteciler (soldan sağa) Osman Tamburacı (Yeni Şafak), Murat Yetkin (Radikal), Fatih Altaylı (SABAH), Ahmet Hakan (Hürriyet), Hasan Cemal (Milliyet), Murat Çelik (Bugün), Başbakan Erdoğan ve Ekrem Dumanlı (Zaman)Bir kez daha Başbakan'lık uçağında yoldayız. Bu kez gezi "Yarı resmi." Fenerbahçe'nin El İttihad takımı ile yapacağı maç için Suriye'de, Halep'teyiz.
Başbakan'ın Fenerbahçe maçı için yapılan bu geziye davet ettiği gazetecilerin arasında tek Fenerbahçeli Rıdvan Dilmen var.
Açık tribün fanatiği Galatasaraylı Hasan Cemal, "Galiba Başbakan ikimize de çok kızgın eziyet olsun diye Fenerbahçe maçına davet etti" diyor.
Uçak kısa yolculuk için havalanır havalanmaz Başbakan'la sohbete başlıyoruz.
Tayyip Bey'e takılıyorum. "Tek Fenerbahçeli Rıdvan. Gerisi Galatasaray Başiktaş karması" diye.
Ben de Fenerbahçeliyim. Ya unuttunuz mu?" diyor.
İlk kez böyle bir gezide spor yazarları da olduğu için ilk soru spordan. Galatasaray'ın Seyrantepe Stadı'nın durumu. "TOKİ'ye talimat verdim. En hızlı şekilde yapılsın ve çabuk bitsin diye" diyor. "Türkiye'nin en modern, en güzel stadı olacak" diye ekliyor. "Ama Galatasaray'ın malı değil, Galatasaray işletmecisi olacak. Stat devletin."
Anadolu'da buna benzer başka statların da yapıldığını hatırlatıp, "Burada amaç bir Dünya Kupası finallerini, bir Avrupa Şampiyonası finallerini Türkiye'ye getirebilmek" diyor.

ANCAK SON DÜDÜK ÇALINCA MAÇ BİTER

Bu arada Olimpiyat Stadı'nın durumu da gündeme geliyor.
Çapa Tıp Fakültesi'nin ve hastanelerinin Atatürk Olimpiyat Stadı'nın yakınındaki 1500 dönümlük alana taşınacağını da açıklıyor Başbakan.
O sırada Başbakan'a geçen sezonu hatırlatıyor, "Fenerbahçe son maçta şampiyonluğu kaybetti bu yıl da aynısı olur mu?" diyorum.
Başbakan Erdoğan, "Teknik direktörlerimiz maç 90 dakika derdi. Tabii uzatmalar da var ama son düdük çalmadan maç bitmez. Dikkkatli olmak lazım" diyor. Ve hemen konu siyasete kayıyor.
- 'Maç doksan dakika, ertelemeleri var' dediniz ama, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ertelemesi yok. Son ana dek bekleyecek misiniz?
- Bize aday açıkla diyen muhalefet adayını neden açıklamıyor. Eğer demokrasi varsa, muhalefet de adayını açıklasın. Bizden adayımızı açıklamamızı istiyor. Madem demokrasi var, iktidarın da muhalefetin de mutlaka adayı olur. Adayı yoksa onu da açıklasın, desin ki adayım yok. O şimdi 'hem bir taraftan adayım yok' diyor, bir taraftan 'filanca aday olursa parlamentoya gelmeyeceğiz, boykot edeceğiz' diyor. Bu nasıl bir demokrasiyse, onu da anlamadım. Milletin kendilerine verdiği vekalete zaten layık olamadılar.

14 NİSAN'DAKİ GÖSTERİ GERİLİME YOL AÇAR

Bu arada AK Parti'nin Cumhurbaşkanı adaylığı için teşkilat taraması yaptığını öğreniyoruz.
"Ne görünüyor?" diye soruluyor.
- Değerlendirmeler devam ediyor. Araştırmayı yapanlar sonuçlarını şu anda bana vermedi.
Başbakan, sivil toplum örgütleriyle de Cumhurbaşkanlığı konusunu konuşmuş.
- Şu ana kadar mesela, kanaati belli oldu ama, TÜSİAD'la görüştüm. Kendileriyle yine görüşeceğim. TOBB ile ikili bir temasım oldu. Ama heyet olarak da görüşeceğiz."
- TÜSİAD kamuoyuna açıkladı. TOBB ne diyor?
- TÜSİAD ile yine ikili bir görüşmemiz olacak. TOBB heyet olarak gelmedi, sadece ben ikili olarak görüştüm, heyet olarak görüşeceğiz.
- 14 Nisan'da sizin Cumhurbaşkanı olmanıza karşı büyük bir gösteri planlanıyor. Bu arada Demirel de 'ODTÜ'lüler nerede' dedi. Gerilim artacak mı?
- Gerilimin tarafları olur. Eğer bir konuda gerilimi sürdürmek istiyorsanız, o işin üzerine gidersiniz. Ama sürdürmek istemiyorsanız cevapsız bırakırsınız. Sayın Demirel düşüncesini söylemiştir. Sayın Demirel artık bu yaşa gelmiş, 82-83 yaşına, benim Sayın Demirel'e karşı artık kalkıp da bir şey söylemem de, fevkalade bir durum olmadığı sürece, artık gereksiz olur.
- Fevkalade bir durum yok mu?
- Yok. Burada Sayın Demirel'in durumunu tekrar gözden geçirmesi lazım. Gösterilerde yan yana resimlerimizi koyuyorlar; 'Ya ben Tayyip Erdoğan'la aynı yere düştüm' diye.
- Çok büyük kalabalık bekliyor musunuz?
- Hayır beklemiyorum. Çünkü bir çok kapıyı çaldılar, kimseden beklediği desteği göremediler. Tabii mitingler demokratik bir haktır. Velev ki büyük kalabalık da olur. Bütün bu kalabalıkların bir netice olmadığını söylemek istiyorum. Sandık bir netice ortaya koyar ve bu netice parlamentodur. Bu parlamento Anayasal hakkını kullanacak. En geç 15 Mayıs saat 24'e kadar kullanacak. Şimdi 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletin'. Ve bu Anayasamızın teminatı. Bunu hazmedeyenler işte bu tür çırpınışlar içinde. İşte bir üniversitemizde sınavların 14 Nisan nedeniyle ertelendiğini öğreniyoruz. E bu hakikaten bundan dolayı ertelendiyse, hiç şık bir şey değil.

MİTİNGİ BAŞKA BİR ZAMANDA YAPSINLAR

Araya giriyorum. "Gençliğin sesini duyurması şık değil mi? Gençlik sesini duyurmak istiyorsa?" diyorum.
- O zaman gençliğe onu uyduracaksın. Gençliğin imtihanlarını iptal ederek onu oraya niye uyduruyorsun? Mitingi 14'ünde yapma, 12'sinde yap, veya 16'sında, 15'inde yap. Başka zaman da yapabilirsin. Çirkin olan şey burası. Bunlar vücudu elbiseye uydurmaya çalışıyor. Arkadaş, böyle şey olmaz. Vücudu elbiseye uydurmaya kalkarsan, ya o elbise çok bol kalır veya elbiseyi patlatırsın. Yani bu ikisinden birisi olur. Türkiye'yi buraya getirmeye kimsenin hakkı yok. İşte bunlara Türk milleti hiçbir zaman kalkıp da ödün vermez. Zaten bunlar ciddi bir prestije de sahip değiller. Onu da görüyoruz. Yani şu ana kadar böyle bir şey için bakın bir parti kurup da yola çıkamıyorlar. Parti kurun o zaman. Gelin milletin karşısına çıkıp oy isteyin. Millet sizi oralara getirsin. Ama böyle kendilerine göre adını sivil toplum örgütü koyup... Bize düşen milletimiz için, ülkemiz için hayırlı olsun demek.
- Cumhurbaşkanlığı seçiminin hemen ardından bir erken seçim iddiası var. Kasım yerine temmuz formülünden bahsediliyor.
- Erken seçimin getireceği tehlikeler var. Bir defa bu 25 yaş meselesi var. Biz bu gençlerimize seçilme yolunu açtık. Böyle bir erken seçim yolunu açtığımızda gençlerimizin bu hakkını elinden alıyoruz.
- CHP destek verir mi?
-
Verebilir. Ama biz bazı şeylere güvenmiyoruz. Riske atamayız. Yüksek Seçim Kurulu'nun kararına bağlı bir durum. Ben 25 yaş olayını çok önemsiyorum. Mesela biz şimdi Avrupalı (Avrupa'daki Türk vatandaşlarının oy kullanması) olayına da girmek istiyoruz, ama orada da risk var. Orada da yine YSK farklı bir yaklaşım gösterebilir. Nihai karar oraya ait.

SEÇİMLERİ ZAMANINDA 4 KASIM'DA YAPACAĞIZ

- Güvenmediğiniz YSK'nın kararları mı?
- Ana muhalefet olabilir, parlamentodaki yaklaşım olabilir. Çeşitli hukukçuların tartışmaları olabilir. Net değil. Net olmayınca da olayı riske etmenin anlamı yok. Onun için de şu anda normal zamanında, 4 Kasım'da seçimleri yapacağız. Türkiye bir de 5 yılda, zamanında yapılan seçimi görsün.
- Andıçlar ve günlükler yayınlanıyor. Gerçi Özden Örnek 'Benim değil' dedi ama, darbe girişimlerinden söz ediliyor. Siz geçenlerde Genelkurmay Başkanı ile görüştünüz. Bu konuda bir soruşturma açılıp açılmadığını sordunuz mu, ya da siz soracak mısınız?
-
Burada hiçbir şey olmasa dahi, savcılıklara ciddi manada bir görev düşüyor. Ama onlardan hiç ses yok. Birinci derecede malum dergiden başlaması lazım.

İHBAR KABUL EDİP DERGİYİ ÇAĞIRMALI

- Nokta mı?
- Evet. O dergiden 'Sen böyle bir başlığı attın.' Bunu bir ihbar kabul edip o dergiyi çağırması lazım.
- Yani yargı görevini yapmıyor mu?
-
Şu anda öyle. Çünkü çağırıp ona soracak. Kaynaklarını söyle bakalım. Delillendir. Belgelendir. Zaten orada delillendirme, belgelendirme olduğu andan itibaren bu nereye gidiyorsa o zaman sivil birimleri de ilgilendiriyorsa, oraya da bunu havale eder. Sivilde devam eden bir süreçse, o zaman sivil de bulacak.
- Beş senelik bir başbakanlık sürecini memlekete hizmet için kâfi görüyor musunuz da Cumhurbaşkanlığını düşünüyorsunuz.
- Ülkeme en yararlı olacağım görev hangisiyse, onu tercih ederim..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Yayına devam   / 03-04-2007
 Son 'Ulusa Sesleniş' mi?   / 01-04-2007
 Utah, Utah, Utah   / 31-03-2007
 Dünyanın en değerli çocukları   / 30-03-2007
 Güvenlik karmaşası   / 29-03-2007
 Parası bizden doğal sınır   / 28-03-2007
 Kişiyi nasıl bilirsin?   / 27-03-2007
 Dink'in son konuştuğu gazete   / 25-03-2007
 El insaf dedirten bir talep   / 24-03-2007
 DTP ve devlet   / 23-03-2007
YILMAZ ÖZDİL
Öyle büyüdük ki aklınız durur...
"Uyusun...
ERGUN BABAHAN
Medya ve demokrasi
Bir ülkenin sağlıklı bir demokrasinin...
MEHMET BARLAS
Gazetenin değeri mürekkebinden yansıyan ruha...
UMUR TALU
Temiz medya ortamı!
"Geriye temiz bir...
FATİH ALTAYLI
'Yargı görevini yapmıyor'
Başbakan Erdoğan, Oramiral...
ERDAL ŞAFAK
Sanaldaki gerçek
Bir ay önce hayata...
'Soykırımı inkâra ceza' yasalaşmalı
Fransa'da cumhurbaşkanlığı seçiminin güçlü adayı Sosyalist Segolene...
Bakan Gül'den Almanya'ya soykırım tepkisi
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Almanya'nın AB gündemine getirdiği ve...
Ölümüne kankayız
Ölümüne kankayız
Halep'te Olimpiyat Stadı'nın açılışında oynanan Al İttihad-F.Bahçe...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
Bize Ulaşın
   
    Copyright © 2003, 2007 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu