|
|
Adam beni kabul eder ama sonra arıza çıkarır
Çiçeği burnunda şarkıcı Asuman Krause, popüler isimlerin evliliklerinin sağlıklı yürümeyeceği konusunda emin konuşuyor: Bu işi yaparken huzurlu bir aile yaşantısı olacağına inanmıyorum. Adam beni kaybetmemek için önce tahammül eder ama sonra arıza çıkması kaçınılmazdır! '.
İki hafta önce adı albümünün yapımcısı İsmail Tunçbilek ile aşk dedikodularına karışan eski manken, çiçeği burnunda şarkıcı Asuman Krause; Tunçbilek evli olduğu için aralarında bir ilişki yaşanmadığını ancak elektriklenme olduğunu kabul etti! Hayatına girecek erkeğin kendisiyle aynı yolda yürüyen bir adam olmasını istediğini söyleyen Krause şöyle konuşuyor: "Ne benim gerimde, ne de benim ilerimde olsun. Bazı yerlerde sesini çıkarıp 'heyt' desin ama!" Şarkı söylemeyi eskiden beri istediğini söyleyen güzel şarkıcı, hayatının erkeği çıkar gelirse tüm projelerinin iptal olacağını söylüyor ve ekliyor: "Doğru adamsa işi gücü bırakırım, tüm projelerim yerle bir olur. Aksi taktirde ben ünlü ve popüler kişilerin ilişkilerinin yürüdüğüne hiç inanmıyorum!"
TUNÇBİLEK
İLE AŞK YOK!
* Siz podyumdayken de mütevazı tavırlarınızla dikkat çeken bir mankendiniz. Ama bazı ünlülere göre sanatçı olmak; cool takılmak anlamına geliyor. Siz mütevazılık ve doğallığınızla mı kazanıyorsunuz? Bunun eksisini hiç görmedim. Ben böyleyim, öyle yaşamıyorum. Geçenlerde bana şöyle bir soru soruldu: "Tenimizin Uyumu' diyorsunuz şarkınızda. Aşklar nereye gidiyor, siz aşkı nasıl yaşıyorsunuz?" Ben de dedim ki, "O şarkıyı ben söylüyor olabilirim ama öyle düşünmüyorum. Tabii ki ten uyumu önemli ama ben öyle değilim." Arada her türlü elektrik olur ama arada ten uyumu olmazsa ne kadar götürebilirsin ki ilişkiyi...
* Sizin de yalnız ten uyumu için süren ilişkiniz oldu mu? Evet öyle bir ilişki yaşadım.
* Bu birkaç gün önce aşk yaşadığınızı itiraf ettiğiniz kişi mi? Hayır, benim anlattığım daha eski. Tanıdık değil. Tabii ki ten uyumu çok önemli ama günümüzde aşklar çok çabuk bitiyor. 'Çok seviyorum, aşığım' diyorlar iki gün sonra başkasına aynı şeyi söyleyebiliyor. Bir insanın 'ölüyorum senin için, sen hayatımın aşkısın' dedikten sonra başka bir adama da bunu söyleyebilmesi sahtekarlığını ortaya koyar. Ama 50 yaşında bir adamın karşısına başka bir kadın çıkıyor ve diyor ki 'Hayatımın aşkı buymuş'. Bu demek değil ki bu adam sahtekar...
* Yapımcınız İsmail Tunçbilek için 'evli olmasaydı ilişki yaşayabilirdim' dediniz mi? Demedim öyle. Bana soruldu; "Böyle bir dedikodu var" diye. Ben de biliyorum öyle bir dedikodu olduğunu. Benim albümümün yönetmeni kendisi. Bir buçuk sene aynı stüdyoda çalıştık; yirmi dört saat! Bir elektiriklenme oldu. Belki bir bakış bile öyle anlaşılabilir. Ama evli olduğu için; kompozisyon itibariyle müsait olmadığı için böyle bir şey olmadı.
* Aşklara dönelim... Diyorsunuz ki: "Ben içimdeki kendi köyümde yaşıyorum." Aşkınızı da böyle yaşıyorsunuzdur muhtelmelen. Mesela bir şöforle evlenir misiniz? Ben, bu işi yaparken evlenip huzurlu bir aile yaşantısına, çoluk çocuğa karışmaya inanmıyorum. Popüler olan kişilerin evlilikleri yürümez! Diyelim ki çok popüler bir kadınsınız, hiç bu işlerle alakası olmayan bir erkekle evlendiniz. Sahnede dekolte giyeceğim, yırtmacım olacak. Bunu hangi adam kaldırabilir? Ya da benim sanatçı ve popüler arkadaşlarım var. Bir yerde karşı karşıya gelmişim, selamlaşmışım. O yanaktan öpüşmeye bir şekilde uzaktan başka türlü bakacak. 'Bu yakınlaşmaya acaba kocası ne diyecek?' diye bir haber çıktığında adamın midesi bulanacak. Şiddetli geçimsizlik olacak. Bir müddet kaldırır; hemen kaybetmemek adına. Bir müddet sonra muhakkak arıza, problem çıkar...
EVLİLİK İKİNCİ PLANDA
* Siz bu yola başkoyduktan sonra evliliği sildiniz mi kafanızdan? Güzel evlilikler var, onlara bir şey demiyorum. Orhan Gencebay- Sevim Emre, Arzum Onan-Mehmet Aslantuğ, Ebru Şallı-Harun Tan, Gülben Ergen-Mustafa Erdoğan... En son Zeynep Tokuş bir yarışmaya katıldı. Çıkan haberlerden bence aile içi huzurları gitti. Yarışma bu, Zeynep de profesyonel bir şekilde gidip işini yapıyor. Peki neden tatları bozuluyor; öne çıktığı için... Ben, planlarımdan sonra evleneceğim. Çünkü aklımda hep şarkıcılık vardı. Evlendikten sonra karşımdaki isanı suçlamak istemem. İçimde kalsın istemiyorum. Tabii ki evlenmek istiyorum ama bu konularda program yapılmıyor. İkinci albüm sırada. Bu albüm zaten tanıtım albümüm oldu, temel attım. En azından 'Mankenden şarkıcı olur mu?' sorusunun cevabını verdim. Belki onu kırmış oldum. Petek Dinçöz, Gülben Ergen, Demet Akalın için kimse bir şey demiyordu ama daha sonra çıkan manken-şarkıcı gurup ile tartışmalar başladı. Demet, Gülben ve Petek'ten sonra ben biraz bu tartışmaları geri çevirdim. Ama önümüzdeki günlerde hayatımın erkeği çıkar karşıma; bütün projeler yerle bir olur, bilemem... Gülben ne güzel; hem işini yapıyor, hem evliliğini yürütüyor. Yapmak isteyince insan yapıyor. Ama doğru adamı bulmak önemli. Hayatımın erkeği çıkarsa işi bırakıp evlenirim!
* Maço erkek seviyorsunuz galiba? Ve 40 yıl önceki aşklara özeniyorsunuz gib görünüyor... Biraz zor zapdedilen, kafasının dikine giden bir insanım. Benimle aynı yolda yürüyen bir adam olmasını isterim yanımdakinin. Ne benim gerimde kalsın, ne ilerimde olsun. Bazı zaman da 'heyt!' desin ama! Hayat mücadelesini tek başına veriyorsunuz. Bana erkek arkadaşım pahalı bir şey aldığında, 'ne gerek var' diyen bir kadınım. Anormal bir kadınım ben!
* Biraz önce bir şoförle evlenir miydiniz diye sormuştum... Hiç maddiyatçı olmadım, çünkü kendim çalışıyorum, kendime tek taş da alabilirim. Bir erkekten beklediğim şey; yalnızlığımı paylaşması, sevgi vermesi... Böyle bir şey yaşamadım ama neden olmasın... Ama onunla da yaşantıların farklı olması nedeniyle sosyal hayatta sorun çıkabilir...
ÖZLEM AVCI MAGAZİN
|