|
|
THY Türk Sineması'na inanmıyor!
Son 10 yıldır neredeyse uçmadığım ülke ve havayolu kalmadı dünya üzerinde. Alaska'ya uçan petrolcülerin uçağına da bindim, Rusya'da iç hatlar uçan pis kokulu Rus uçaklarına da. Emirates'i hariç tutarsak (uçakları da servisleri de mükemmeldir) her uçuş sonrası şu cümle dökülür dudaklarınızdan; "Bizim THY bambaşka yahu!" Evet gerçekten servis kalitesi, güleryüzlü uçuş ekipleri ile THY bambaşkadır. Ancak bu duygu giderek kayboluyor bende.
SES SİSTEMİ KORKUNÇ
Amerika'ya uçarken iki farklı A 330 ile uçtum. İkisinde de yolcuların izlemesi için her koridorda ortaya yerleştirilmiş üç adet 55 ekran tüplü televizyon vardı. Ve her televizyonun renkleri, görüntüsü birbirinden fena ve başkaydı. LCD ekranların artık taksilere bile düştüğü düşünülürse bu durum biraz tuhaf. Kulaklığınıza taktığınız ses sistemi korkunçtu. Zaman zaman farklı kanallar birbirine karışıyordu, ses sürekli cızırdıyordu. Bir koltuğunki çalışıyorsa diğerininki çalışmıyordu. Ama daha tuhaf bir şey fark ettim: Bir sürü telif ücreti ödeyerek vizyondaki yabancı filmleri yayınlayan THY, aynı hassasiyeti Türk filmlerine göstermiyor!
ÇEVİRİ EVLERE ŞENLİK Türkiye dönüşümüzde film programında sabaha karşı yıllar öncesinin Türk filmi 'Neredesin Firuze' vardı. Yolcuların Türk filmi isteği üzerine konmuş. Ama filmin bir İngilizce çevirisi vardı ki; evlere şenlik! Filmdeki şarkıları tamamen Türkçe düşünüp tercüme etmişler. Mesela kaset kelimesi yerine 'box' diye bir kelime uydurmuşlar. Şarkı çevirileri ise bir kabus. İnince filmin yönetmeni Ezel Akay'ı aradım. THY'ye verdikleri çeviride şarkıları tercüme etmediklerini bunu araştıracağını belirtti. THY uçaklarına inanılmaz insanlar biliyor. Ve bu insanları uzun uçuşlarda 10-12 saat esir alıyoruz. Neden onlara yeni dönem Türk sinemasını, bizleri kendine hayran bırakan örnekleriyle izletip bu altın fırsatı kullanmıyoruz?
|