  |
|
Azgın tekelere Ajda Pekkan bile yetmiyor
 Geçen yılın en güzel 'isim' buluşlarından birisiydi Selahattin Duman'ın yaptığı: 'Azgın Teke'! Orta yaşlarının sonuna gelmiş, yer yer Viagra'ya gereksinim duyan erkeklerin genç kadınlarla birlikte olma durumunun, Selahattin Duman yorumu idi. Nasıl tüm kağıt mendillerin adı Selpak ise, artık neredeyse yarı yaşında kadınlarla birlikte olan, saçı sakalı ağarmış erkeklere verilen ad da buydu; yani azgın teke. (Şimdi konuyu, örneğime bağlamak üzere yola çıkarken, sanatsal bir takım hareketlerde bulunup, okuma zevkini artırmaya çalışacağım, aman gazetenizin ayarlarını parmaklamayınız!)
PROBLEM VAR AMA!
Ajda Pekkan bir estetik harikası. Kırışıklık kremi reklamlarındaki gibi söyleyecek olursak 'zamanın yıpratıcı etkilerini en aza indirmiş' bir insan. Eleştirsek de, karşı çıksak da kadın hâlâ çok güzel görünüyor. Ve tüm bu obsesif tarafı bir yana gerek entelektüel tarafı, gerekse mesleğinde kendini taze tutmuş olmayı başarabilmesi övgüleri hak ediyor. Ama yine de sayısını kendisinin bile unuttuğu estetik ameliyatları 'bir yerlerde bir problem var' cümlesini getiriyor akıllara. Evet, bir yerlerde problem var ama bu problemi yaratan Ajda değil; erkekler! Üstelik bu ulusal da değil, evrensel bir problem. Nedense erkek yaşlanıp, şakaklarına aklar düşmeye başladığında olgun ve seksi oluyor, kadın çizgilerle boğuşmaya başladığında ise 'kaknem' oluyor. İlhan Şeşen, son klibinde bembeyaz sakalları olduğu halde hayatı çözmüş, olgun, vakur bilge bakışını atabiliyor. Ajda'nın ise konserlerinde bile dikkat çekebilmek için gerdirilmiş gerginlikteki bakışları ile, bacağının birini dibine kadar açması ve jartiyerini göstermesi gerekiyor.
YEMEK SONRASI KÜNEFE
Erkeğe göbek yakışıyor ama kadının sıfır beden olması gerekiyor. Kadının genç kalmak, genç görünmek, taş gibi olmak için sürekli çabalaması gerekiyor. Ama erkek, iyi bir yemek sonrası künefe siparişi verir gibi, yaşına uygun kadınını bırakıp genç kadınlara geçebiliyor. Okan Tapan ve Ajda Pekkan (Şükürler olsun, bağlayabildim, galiba ara geçiş fena olmadı değil mi sevgili okur? Ben yazdım diye söylemiyorum, vallahi hoş oldu) arasındaki ilişki son 5 yıldır gerçekten ikisine de yakışan bir birliktelikti. Ajda, güzellik takıntısının semeresini, azgın teke sendromuna 2 kalmış bir adamı 5 yıl yanında tutmayı başararak almıştı. Ama Enrico Macias konseri sonrası, Tapan tarafından aranan bahane hemen bulundu: Ajda Pekkan, Avrupa'nın önemli şarkıcılarından biri ile sahnede düet yaparken fazla yakınlaşmıştı. Artık gönül rahatlığı ile yeni aşka yelken açılabilirdi. Netekim; Tapan'ı yılbaşı kutlamalarında yanında Aylin Livaneli ile gördük. Anlaşılan bu işin biraz daha öncesi var ki; ikili bu ayrılığın daha teri kurumadan halk içine çıkıp, ilişkiyi sahiplenebilecek cesarete sahipler. Okan Bey 60, Aylin Hanım 36, Ajda ise yaşını bilmiyoruz ama Okan Bey'e yakın bir yaşta. Bana göre Ajda, bıçakların zoruyla Aylin'den daha çekici, alımlı. Ama Livaneli'de Ajda'nın sahip olamayacağı 'gençlik iksiri'var.
ERKEKLERİN İŞİ ZOR
Ajda Pekkan'da ise yaşıtı erkeklerin hoşuna gideceğini sandığımız yaşanmışlık, olgunluk var. Fakat görünüşe göre artık ilişkiler marketinde değerler, dengeler değişti. Uzun sohbetlerin yerini başka uzun muhabbetler aldı. İşimiz zor ama yarı yaşındaki kadınlarla birlikte olan erkeklerin işi bence daha da zor. 36'sındaki bir kadın 46 yaşına geldiğinde 60'ındaki adam 70 olacak ve 46 yaşındaki kadının daha yürüyecek uzun bir yol olacak önünde. Başka bir deyişle Dimyat'taki pirince giderken evdeki Ajda'dan olmak...
|
