|
|
Ağızlarından bal damladı (!)
Öyle bir Beyaz Show'du ki, her saniyesiyle bizim köşeye malzeme verdi. Öncelikle Beyaz'ın, Metin Şentürk'ü anonsu, stüdyonun ortasına koca bir çamın devrilmesine neden oldu. Şöyle dedi Beyaz: "O, yeni albümüyle hem Türk Sanat Müziği'nin hem fantezi müziğin dibine vurmuş bir adam!.." Arkasından Beyaz ile Metin Şentürk'ün espri düellosu başladı. Beyaz, yeni evli Şentürk'e sordu: "Evlilik nasıl gidiyor Metin? Sahi, senin evliliğin görücü usulü olmadı değil mi?.." İlerleyen dakikalarda söz, düğün salonlarında çalışan sanatçılardan açıldı. Beyaz, "Ben Gemlik'teyken kına gecelerinde çalardım. Böyle araya bir perde gererlerdi. Biz arkasında çalardık kadınları görmeden..." Metin Şentürk o her zamanki özgüveniyle atıldı: "Çağırsınlar ben de şarkı söylerim. Hem benim için perdeye de gerek yok!.." Ama filmin asıl koptuğu dakika, "arı muhabbetinin" başladığı andı. İşte televizyon tarihine geçecek nitelikteki o konuşmalar: BEYAZ: Bu ekibin bir araya gelmesi çok iyi oldu. METİN ŞENTÜRK: Vallahi hep böyle bir arada kalabiliriz. BEYAZ: Ah bir de şu seyirciler olmasaydı... TUĞBA ÖZAY: Eee? Ben tek kadın olarak ne yapacağım aranızda? BEYAZ: Biz işçi arılar oluruz, sen de... (Kahkahalar) BÜLENT SERTTAŞ: Evet ya, sen şey olursun, kraliçe arı, ana kraliçe... BEYAZ: Düşünsene, biz üç erkek arı kafayı çekmiş kovanın kapısını yumrukluyoruz: "Açsana kadın şu kapıyı, bal yaptım, balımı bırakıp gideceğim..." TUĞBA ÖZAY: Açmazmışım mesela kapıyı... Siz birbirinizi sokarmışsınız!..
|