kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Cesur polis, kadınlar cemaatinin karşı tuzağında
Cesur polis, kadınlar cemaatinin karşı tuzağında
İzlemeye değer bir sempozyum

Cesur polis, kadınlar cemaatinin karşı tuzağında


Bir trafik polisi, korkunç bir kazaya tanık olur ve küçük bir kızla annesinin gözlerinin önünde yanmasını izler. Daha sonra, eski eşinden aldığı bir mektup üzerine, onun kayıp kızını bulmak amacıyla ırak bir Pasifik adasına gider. Burası, nüfusunun çoğu kadınlardan oluşan garip bir komünün yaşadığı ve dış dünyayla teması çok az bir yerdir. Kayıp küçük kızın peşine düşen sert polis, bu kadınların ait olduğu tarikatın özelliklerini keşfederken, etrafında bir örümcek ağı gibi oluşan tam bir 'kadınlar tuzağı'na düştüğünü fark edecektir. Bu film aslında 1973 yapımı mütevazı ama etkileyici bir İngiliz gerilim filminin yeniden çevrimiymiş. Eski filmi bilmiyordum, geçen gün Sevin Okyay hatırlattı. Ama genelde şunu biliyorum: Bu eski ve alçakgönüllü, çoğu zaman da da İngiliz kökenli gerilimlerin yeni ve parlak çevrimleri hiç de iyi sonuç vermiyor. Daha önce de Lanetliler Kasabası, Stepford Kadınları gibi filmlerde bu deneyimi yaşamıştık. Bu filmse öncelikle gerçek bir uslup eksikliği sıkıntısını yaşıyor. Kimi sempatik bağımsız filmlerini izlediğimiz Neil LaBute'in korku-gerilim sinemasıyla ilişkisi pek sıkı-fıkı olmamalı. Yoksa bu hikâyeden daha iyi bir şeyler çıkarabilirdi. Çok ilginç biçimde başlamasına ve etkileyici finaline karşın, ara yerde tempo düşüyor ve gerilim iyice tekdüzeleşiyor. Filmin belki en ilgiye değer yanı, günümüzde güncel bir temaya, modern toplumun hemen kıyısında, kendi inançlarıyla yaşayan farklı cemaatlara, bir diğer deyimle mezhep ve tarikatlara yaklaşması. Hikâyenin, aslında Mormon'lardan Amish mezhebine geniş bir mezhep ve tarikatlar ülkesi olduğu bilinen Amerika'ya nakli iyi olmuş. Ama bu yaklaşım yeterince doyurmuyor, inandırmıyor. Bir ölçüde eski Kelt inançlarıyla bağdaştırılan ve kadını yücelten bu mezhep, kimi zaman karikatüre dönüşüyor ve yeterince ürkünç olamıyor. Özellikle oyuncularıyla ayakta duran film, sonuç olarak "Gerilim olsun da ne olursa olsun," diyenler için...

LANETLİ ADA **
(The Wicker Man)
Yönetim ve senaryo:
Neil Labute
Görüntü: Paul Sarossy
Müzik: Angelo Badalamenti
Oyuncular: Nicolas Cage, Ellen Burstyn, Molly Parker, Leelee Sobieski, Frances Conroy, Aaron Eckhart, Christa Campbell/ Amerikan-Alman ortak-yapımı.
DİĞER SİNEMA HABERLERİ
 Altın kalpli 'kötü adam'
 Zıpır Kazak'ın Amerika macerası
 Grangé büyüsü sinemada bir türlü tutmuyor
 Çocuk seslerinin çınlamadığı bir dünya
 Bir aşka adanmış ömrün hikâyesi
 Muğla köylüleri Oscar kapısında
 Vizyondaki şarkılar
 Sinemanın imparatoru
 Diyarbakır filme doyacak
 Yasallık çizgisinin tam üzerinde
 TV dizisi tadında sıcak bir Ege hikâyesi
 Bu filmde kristalin sadece soğukluğu var
 Bond artık centilmen değil aksiyon adamı
 Dünyanın tüm kederleri
 Fransız usulü kara sevda filmi
 Neşeli ve dişi bir kadınlar senfonisi
 'Dünya Ticaret Merkezi' üzerine ilginç bir yorum
 Gezici festival dışa açılıyor
 Komedi şenliği başladı
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
    Yaşama Dair
  » Sinema
    Gurme
ATİLLA DORSAY
Dindar olmanın dayanılmaz zorluğu
İstanbul'un Fatih,...
Metal kaplı vücutlar
Intercolor, iki yıl sonrasının moda trendlerini belirleyen,...
Sadece gençler girebilir
Trend Show'da bu yıl da birbirinden eğlenceli gösteri ve konserler...
Cümlemizi 'vintage' götürecek
Eşi, benzeri olmayan tarihi kıyafetler modası 'vintage' olayına kırmızı rujlu...
Her ayakkabının bir hikâyesi var
Ayakkabıya olan tutkusunu işe dönüştüren Burcu Kapu'nun şimdi tek dileği...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.