Sorgun'un Asteriks'i muhtar Uçar, golfe karşı bayrak açtı
Sorgun Ormanı'nda golf sahası yapılmasına karşın yürütülen eylemlerde Muhtar Uçar başı çekiyor. Sorgun'un Asteriks'i denilen Uçar, "Ağaçlar kesilirse kendimi yakarım" diyor....
Antalya Manavgat'taki Sorgun Ormanı'nda golf sahası yapılmasına karşı bölge halkı ve çevre örgütleri yaklaşık 3 yıldır büyük bir mücadele içinde. En son Danıştay 6. Dairesi'nde açılan davada bilirkişinin de "burada golf sahası yapılamaz' yönündeki raporundan sonra biz de bölgeye giderek Sorgun Ormanı'nı ve verilen mücadeleyi yerinde inceledik. Ve gördük ki bazı kesimler tarafından 'çalılık olarak' ifade edilen Sorgun Ormanı, aslında bölgenin kıyı şeridindeki tek yeşil alanı. Yaklaşık 5 bin 700 dönüm arazi üzerinde olan kızıl çam, kara çam ve fıstık çamı ağırlıklı olan ormana 1945-1955 yıllarında orman işletmesi tarafından kumul hareketlerini önlemek amacıyla takviye ağaçlar dikilmiş. İşte o dönemlerde ağaçları elleriyle dikenlerden biri olan ve 1985 yılından bu yana Sorgun'un muhtarı olarak görev yapan Hasan Uçar, burada golf sahası yapılmasına karşı bayrak açanların başında geliyor. 2003 yılında Sorgun'da iki golf sahası yapılması ile ilgili tahsisin iptali için yapılan tüm eylemlerde başı çekenlerden biri de o. Sorgun'un sesini duyurmak için Ankara'ya giden, binlerce imza toplayan, Turizm ve Çevre Bakanı'nı rahat bırakmayan Uçar, Sorgun Platformu, Side Doğa Gönülleri, Doğal Hayatı Koruma Vakfı ile birlikte hareket ediyor.
ASTERİKS BENZETMESİ Tüm bu derneklerin üyeleri ile bizi karşılayan Muhtar Uçar, burada yıllarca Bergama Ovacık'ta siyanür ile altınaranmasına karşı duran ve Asteriks diye anılan Oktay Konyar'a benzetiliyor. 'Bu orman olmasaydı bütün arazilerimiz kum içinde kalırdı. Son nefesimize kadar biz ormanımıza sahip çıkacağız" diyen Muhtar Uçar, Danıştay'dan gelen iyi habere rağmen ormandaki ağaçların kesilip golf sahası yapılmasıyla durumunda ise, "Ağaçları kesmeye kalkarlarsa karşılarında beni bulurlar. Bu ormanda o zaman kendimi yakarım" diyor. Aralarında 350 yıllık fıstık çamlarının bulunduğu ifade edilen Sorgun Ormanı'nın 3 bin dönümlük bölgesinde iki adet 27 delikli golf sahası ve iki adet de otel sahası yapılması için tahsise çıkılmıştı. Gürok ve Telerko Kablo Plastik şirketleri otel yapımına başlarken, dava süreci başladığı için golf sahalarında tahsisi alan Turab ve Dağ Turizm beklemeyi tercih etmişti. Aynı zamanda Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı da olan Turab'ın patronu Ahmet Barut, yargı kararını beklediklerini ifade ederek şimdiye kadar herhangi bir çalışma başlatmadı. Yaklaşık iki ay önce hazırlanan bilirkişi raporunda, "Sorgun Devlet Ormanı'nın çok hassas ekolojik dengelerin etkisinde olan bir orman ekosistemi olduğu, çevresine de ekonomik ve ekolojik önemli etkiler yaptığı için ormanın doğal dengesinin bozulması halinde çok ağır ve telafi edilmez ölçüde ekonomik ve ekolojik zararlar vereceği göz önüne alınarak 'mutlak koruma alanı' niteliğinde tanımlanması gerekmektedir" denilmişti.
aranmasına karşı duran ve Asteriks diye anılan Oktay Konyar'a benzetiliyor. 'Bu orman olmasaydı bütün arazilerimiz kum içinde kalırdı. Son nefesimize kadar biz ormanımıza sahip çıkacağız" diyen Muhtar Uçar, Danıştay'dan gelen iyi habere rağmen ormandaki ağaçların kesilip golf sahası yapılmasıyla durumunda ise, "Ağaçları kesmeye kalkarlarsa karşılarında beni bulurlar. Bu ormanda o zaman kendimi yakarım" diyor. Aralarında 350 yıllık fıstık çamlarının bulunduğu ifade edilen Sorgun Ormanı'nın 3 bin dönümlük bölgesinde iki adet 27 delikli golf sahası ve iki adet de otel sahası yapılması için tahsise çıkılmıştı. Gürok ve Telerko Kablo Plastik şirketleri otel yapımına başlarken, dava süreci başladığı için golf sahalarında tahsisi alan Turab ve Dağ Turizm beklemeyi tercih etmişti. Aynı zamanda Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı da olan Turab'ın patronu Ahmet Barut, yargı kararını beklediklerini ifade ederek şimdiye kadar herhangi bir çalışma başlatmadı. Yaklaşık iki ay önce hazırlanan bilirkişi raporunda, "Sorgun Devlet Ormanı'nın çok hassas ekolojik dengelerin etkisinde olan bir orman ekosistemi olduğu, çevresine de ekonomik ve ekolojik önemli etkiler yaptığı için ormanın doğal dengesinin bozulması halinde çok ağır ve telafi edilmez ölçüde ekonomik ve ekolojik zararlar vereceği göz önüne alınarak 'mutlak koruma alanı' niteliğinde tanımlanması gerekmektedir" denilmişti.
