|
 |
 |
 |
 |
|
Sosyal sorumluluğa tek destek Özcan'dan!
Sel felaketinin ardından "Türkiye, Kyoto Anlaşması'nı imzalamalıdır" diyen ünlü sanatçı Özcan Deniz çevreye gerçekten duyarlı mı diye test ettik! Deniz, sözde değil özde çevreci olduğunu ispatladı. 'Sözde' çevreci ünlüler telefona bile çıkmadı.
Sanatçılar artık albüm çıkarıp, şarkısını söyledikten sonra köşesine çekilmiyor. Starlar, sosyal sorumluluk projelerine destek veriyor, toplumsal olaylara kafa yoruyor. Bunun gerekli olup olmadığı ne kadar tartışılsa da ünlü bir ismin destek verdiği kampanyanın çok daha etkili olduğu da ortada. Daha düne kadar adı duyulmamış Darfur'daki iç savaş nedeniyle yaşanan insanlık ayıbı, ünlü aktör George Clooney sayesinde dünya gündemine oturmadı mı? Türkiye'deki sanatçıların da pek çoğu artık toplumsal projelerde yer alıyor. Kanserle ilgili kampanyalara destek veren Filiz Akın, eğitim ve sağlık kampanyaları için koşturan Hülya Avşar, Birleşmiş Milletler'in 'İyi Niyet Elçisi' olan Muazzez Ersoy, UNICEF için çalışan Nilüfer ve daha pek çok ünlü toplumsal projelerin gönüllü destekçisi...
Asistanlar çok yoğun!
Sanatçıların toplumsal duyarlılığını gündeme getiren son olay  ise Güneydoğu'da yaşanan sel felaketi oldu. Sezen Aksu her zamanki duyarlılığıyla yardım için kolları sıvarken, Özcan Deniz ilginç bir açıklama yaptı ve "Türkiye, Kyoto Anlaşması'nı imzalamalıdır" dedi. Deniz'in, pek çok insanın adını bile duymadığı 'Kyoto Anlaşması'nı bilmesi, çevre sorunlarına olan duyarlılığını gösteriyordu. Biz de hem Deniz'in hem de çevreye duyarlı diğer sanatçıların çevre sorunlarıyla ilgili görüşlerini almak istedik. Deniz, hiç nazlanmadan duygularını paylaşırken; uluslararası çevre örgütü 'Greenpeace'e destek verecek düzeyde çevreci olan Beyazıt Öztürk, Yılmaz Erdoğan ve Nurgül Yeşilçay'ın görüşlerini alamadık. Çünkü asistanları için onlar 'çok meşgul'dü ve böyle konulara ayıracak vakitleri yoktu! Oysa; özellikle eğitim kampanyalarına tüm içtenliğiyle destek veren Hülya Avşar, bir röportajında bu yönünün es geçilmesine sitem ediyor ve "Cephede tek başıma  savaşıyorum. Kimse bana mühimmat vermiyor" diyordu. Ama biz arayıp, görüş almak istediğimizde asistanı 'Ne diyecek ki! İşte destek veriyor ya!' diyebiliyor! Oysa eminiz ki Avşar'ın, toplumsal sorumluğuyla ilgili söyleyecek çok sözü vardı! Biz, Greenpeace gönüllüleri'ni bile heyecanlandırıp, "Kyoto Anlaşması, global anlamdaki en büyük kampanyamız. Kendisiyle ortak çalışmalar yapmayı çok isteriz" dedirten Deniz'in açıklamalarına dönelim. İşte, "Doğa bize kötü gidişat için bütün sinyallerini verirken, biz sessiz kalmamalıyız" diyen Deniz'in çevre sorunlarıyla ilgili görüşleri...
* Dünyamız yaratılırken her şey bir denge içinde oluşmuş. Dengeyi bozmamak önemli. Ne yazık ki doğayı çok hoyrat kullanıyoruz. İnsan zekası teknolojiyi geliştirirken doğayı katlediyor. Orman yangınları ile canımız yanıyor, doğanın da canı yanıyor. Artık, kışlar eski kışlar gibi değil! Baharı yaşayamadan yaza geçiyoruz.  Yazlar cehennem sıcaklarıyla kavruluyor, kar erken yağıyor.
* Doğa bize kötü gidişat için bütün sinyallerini verirken, biz sessiz kalmamalıyız. Alınacak önlemler yeni nesillerin yaşayacağı güzel bir dünya için. Bu anlamda, 'Kyoto Anlaşması' bu önlemlerden bir tanesi.
İçimi acıtıyor
* Dünyanın en güzel koylarının içinde bulunduğu kıyı şeridimizin imara açılması çok üzücü. Bilinçsizce yapılaşmalar beton yığınına dönüşüyor. İnşaat alanları için binlerce ağaç kesiliyor. O ormanlarda yaşayan canlılar ölüyor. Doğanın kolu kanadı kırılıyor. Ne acı ki, yanan veya kesilen ormanların yerine yeni ağaçlar dikilmiyor. Onların oksijen deposu oldukları hatırlanmıyor bile. Bu durum gerçekten içimi acıtıyor.
* Kanunlarımızda bu konuların istismar edilmesine sebep olacak açıklıklar doldurulmalı. Menfaatlerimiz ve zevklerimiz için doğanın katili olmamalıyız. Sevgiyle yaklaşmasını bilip, bilinçli bireyler olmalıyız.
PELİN RAZAKİ GÜNAYDIN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
