kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Elvan Demirkan @ SABAH
 

Kurallara uymamak Türkler'in genlerinde var galiba!

Gülse Birsel'in pazar günkü yazısı dikkatimi çekti. Geçtiğimiz yaz Kopenhag'dan çıktığı bir gemi seyahatinde yapılan iki saatlik tatbikata 300 yolcunun arasında bir tek kendilerinin (Türkler'in) şikayet edip, dalga geçtiklerini anlatmış ve şöyle demiş: "Türkler, herhangi bir şeyden korkmaktan acayip utanıyorlar. Ve bu korkusuzluklarını tatbikatlarla, önlemlerle, kurallarla dalga geçerek, onları hafife alarak kanıtlamaya çalışıyorlar." Yazdıkları hem komik, hem de doğruydu. Biz Türkler, genlerimizde kurallara karşı çıkmak için programlanmışız. Pek çok durumda kurallara uymayı, zekamızın aşağılanması olarak görüyoruz. Çünkü kurallara uymak çok sıkıcı. Düşünmek istiyoruz; bazı kuralların ve kanunların içinde bulunduğumuz duruma göre uygulanıp, uygulanmayacağına kendimiz karar vermek istiyoruz. 15 yıldır Amerika'da yaşıyorum. Buraya ilk geldiğimde tüm kuralları sorguluyordum. Mesela Türkiye'deki 'yerine göre kırmızı ışık' mantalitesi bende de vardı. Günün erken veya geç bir saatinde, bir dört yol ağzında, etrafınızda hiçbir araba yokken kırmızı ışık, turuncu ışık muamelesi görebilir. Ancak zamanla kurallara uyma alışkanlığımın oturduğunu görüyorum. İnsan ister istemez yaşadığı toplumun düzenine uyuyor. Ben bu değişimi medenileşmek olarak görüyorum.

Kimsenin değişme çabası yok
Mesela İstanbul'da caddede yürürken yanımdan geçen taksinin aynası koluma çarpıyor ve sürücü yarı beline kadar çıkıp, 'dikkat etsene' diye bağırıyor. Kısacası; herkes kuralları kendisine göre yorumladığı için sevimli (!) bir kaos içinde yaşanıyor. Hiç kimse değişmiyor ama herkes 'böyle gitmez' diye şikayet ediyor. Bu vesileyle geçen hafta başımdan geçen komik bir olayı anlatayım. Kızım Mira'nın saçını kestirmek için randevu aldığım kuaföre gidiyorduk. Arabaya benzin almak için bir self servis benzin istasyonuna girip depoyu doldurmak istedim. Benzin pompasını çıkartırken kilidi takıldı ve üzerime epey benzin sıçradı. Hemen tuvalete girip, ellerimi kollarımı yıkadım ama üzerimdeki kot pantolonunun paçasını temizleyemedim tabii. 'Buralarda kimse yere izmarit atmıyor, bir şey olmaz' düşüncesiyle randevuya yetişmeye karar verdim ve yola devam ettik.

İtfaiye ekibi bile gelmişti
Mall'daki (alışveriş merkezi) kuaföre girdiğimde, randevunun aslında ertesi gün olduğunu söylediler. "Bir yanlışlık oldu herhalde ben bugüne istemiştim" dedim. Bunun üzerine Mira'nın saçını kesecek Leo resepsiyona geldi ve "Bir saat kadar siz dükkanlarda oyalanın, sizi alacağım" dedi. Biz de hemen yandaki mağazaya girdik. Beş dakika bile geçmeden beklemekten vazgeçip, ertesi güne randevu almak için kuaföre döndüğümde bir de ne göreyim! Bütün salon boşaltılmış, insanların saçlarını mall'un koridorunda boyuyorlar. İçeriye kaskları ile 5 kişilik itfaiye ekibi ve iki polis girdi. "Ne oluyor" dedim orada duranlara. "İçeride gaz kokusu var" dediler. Resepsiyonist, terörist saldırıdan korkup, yardım çağırmış. Beni bir gülme krizi tutu. "O benim" dedim, "Benzin alırken üzerime gelmişti de..." Herkes şaşkın bakarken itfaiyeci, şefine telsiz ile haber veriyordu: "Efendim burada üzerine benzin sıçramış bir kadın var, koku oradan geliyormuş..." Herkes gülmeye başladı. Korkusunun abartılı olduğunu anlayıp itfaiyecilerden özür dileyen resepsiyoniste, "Önemli değil, doğrusunu yaptınız" dediler. Sonradan düşündüm; bütün müşteriler, saçları ıslak veya boyalı, üzerlerinde önlüklerle yok yere alarm verilip, dışarı çıkartıldı, kurtarma ekibi geldi ve bir kişi bile "kardeşim ne kadar abartıyorsunuz, bu ne saçmalık böyle" diye yaygara yapmadı. Sadece güldüler ve anlayışla karşıladılar.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Mutlu olmak için güzel olmak şart mı?   / 11-11-2006
 Barack Obama'nın ışığı   / 04-11-2006
 Gençler hayatı otomatik değil farkında yaşayın   / 28-10-2006
 Amerika kırmızıya boyandı   / 21-10-2006
 Bağışlamak yenilgi değil özgürlüktür   / 14-10-2006
 İnce görünme takıntısı tüm dünyayı sardı   / 07-10-2006
 Hülya Avşar ve sanatçı potansiyeli   / 30-09-2006
 Sigara içmek şahane!   / 23-09-2006
 Sırt ve bel ağrılarınız için yoga terapisi   / 16-09-2006
 Sınıf farkı hayatın her alanını esir almış   / 09-09-2006
HAKAN & UTKU
Ne çok hokkabazlık yapmış meğer
Cem Yılmaz'ın...
AYŞE TÜTER
Biberiyeli hindi
Bir çorba kaşığı biberiye ve unu...
ELVAN DEMİRKAN
Kurallara uymamak Türkler'in genlerinde var...
Magazin sevmem polemik istemem
Magazin sevmem polemik istemem
Genç kızların sevgilisi Keremcem "Kimsenin üzerine basarak yükselen...
Köy ekmekli kahvaltı keyfi
Köy ekmekli kahvaltı keyfi
'Adem'in Trenleri' filminin ardından 'Ezo Gelin' dizisi için...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.