| |
|
|
Huzuru arayan kadınlar
Mürsel Acay 18 yıllık gazeteci. Kürtçesi de var, Arapçası da. İngilizcesi de. Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı. -Mürsel, bizi gezdir bakalım. -Abi, 10 çocuk doğurmuş, Türkçe bilmeyen, doktor yüzü görmemiş, evinde tuvalet olmayan kadının köyüne gidelim mi? -Kadın yaşlı mı? -Abi yaşlı görünüyor ama... 35'inde yok.
Güneydoğu'da gazetecilik zor. Bunu sadece Mürsel'den değil, pek çok gazeteciden dinledik. "Devlet haberi" yapıyorlar, örgüt kızıyor. "Örgüt haberi" yapıyorlar, devlet kızıyor.
Mürsel Acay "Yaşamın RenkleriSavaşın Öteki Yüzü" adlı bir kitap yayınladı. "Savaş muhabiri" olarak çektiği resimleri yayınladı. "Sınırın 2 tarafında da" çevresi geniş. "Abi" dedi: -İsterseniz Irak cephesine de iniverelim.
Diyarbakır'da "aşağı inivermek" herkesin dilinde. Aşağısı, örneğin Erbil. Otomobille "7 saat" sürüyor ama, Diyarbakırlı'ya göre "bir şey değil ki."
"Selim Amca" Diyarbakır'ın meşhur kaburgacısı. Erbil'de şube açmış. Diyarbakır-Yenişehir'in eski belediye başkanı Remzi Azizoğlu, Erbil'de eşi Semra hanım adına lokanta açmış. Diyarbakır'dan "sınırın öte yanına" gidip iş yapan öylesine çok ki.
Genç yaşta, 10 çocuk doğuran bir kadın acaba "ne haldedir? İçinde "hangi fırtınalar" eser? Ama o da ne? Kadın "halinden memnun." Kadın "mutlu." -Bacım bir isteğin var mı? Söylediğimizi anlamıyor. Kendisine "Kürtçe" söylenince ise... Yanıtı iki kelime: -Emhuzır duxazın. (Huzur istiyoruz)
|