|
 |
|
İsmailağa Cemaati'nin önde gelen isimlerinden Metin Balkanlıoğlu'nun oğlunun, camideki çifte cinayetten 21 gün önce vurulduğu ortaya çıktı.
İstanbul Fatih'te, İsmailağa Camisi'nde 3 Eylül günü yaşanan çifte cinayetten 21 gün önce, İsmailağa Cemaati'nin önde gelen isimlerinden, 'Abdülmetin Hoca' lakaplı Metin Balkanlıoğlu'nun oğlu Halil Balkanlıoğlu'nun karnından vurulduğu ortaya çıktı. Balkanlıoğlu'nun oğlunun yaralı olarak kurtulduğu saldırı cemaat tarafından gizli tutulurken, baba Abdülmetin Hoca olayın maganda kurşunu olduğunu söyledi. Metin Balkanlıoğlu, Sauna Çetesi'nin lideri olduğu gerekçesiyle cezaevinde bulunan Kasım Zengin'in, iki yıl önce Acemoğlu Camisi'nin bodrumunda kurulan bir kadı mahkemesinde kafasına silah dayanarak sorgulandığı ve sorgulamayı da Metin Balkanlıoğlu'nun yönettiğini yönündeki iddialarıyla gündeme gelmişti. İddiaların odağındaki Metin Hoca'nın oğlu 26 yaşındaki Halil Balkanlıoğlu'nun vurulması olayı ise şöyle gelişti: Hafız olduğu öğrenilen Balkanlıoğlu, İstanbul'dan Sakarya'ya kendisi gibi hafız olan Fatih isimli bir arkadaşının yanına gitti. Balkanlıoğlu ile arkadaşı 13 Ağustos Pazar akşamı Sapanca Kırkpınar Mevkisi'ne giderek burada bir süre sohbet etti.
VURULDUĞUNU
ÖNCE ANLAMADI
İki arkadaş gece 01.00 sıralarında evlerine dönmek için kendilerine ait minibüse dönerken, Halil Balkanlıoğlu karnında bir acı hissetti ancak ne olduğunu ilk etapta anlayamadı. Fakat bir süre sonra karnından kan geldiğini gören Balkanlıoğlu, hemen Ataköy Hastastanesi'ne kaldırıldı. Buradaki ilk tedavisinin ardından Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Cerrahi Hastanesi'ne sevk edilen Balkanlıoğlu, ameliyat edildi. Son anda kurtarılan Balkanlıoğlu, hastanede kaldığı bir hafta boyunca cemaat üyeleri tarafından koruma altında tutuldu. Saldırı polis kayıtlarına "faili meçhul silahla adam yaralama" olarak geçerken, cemaat üyeleri baba Balkanlıoğlu'nun istediği üzerine kimseye olaydan bahsetmedi. SABAH'ın olayı duyurması üzerine suskunluğunu bozan Metin Balkanlıoğlu, oğlunun maganda kurşunu kurbanı olduğunu ileri sürerek, "Olayın gizli kalmasını ben istedim. Çünkü çevremde duyulmasının yanlış anlaşılabileceğini düşündüm. Bu olaydan kısa süre sonra Bayram Ali Öztürk hocamızı kaybettik. Bu olayın Bayram Hoca cinayetiyle ilgisi yoktur" dedi.
Mevlüt YÜKSEL- Deniz DERİN / MERKEZ
|
