|
 |
|
  |
|
Kanseri yendi ama
Saldırıda yaşamını yitiren 15 yaşındaki Mizgin Demir'in daha önce lösemiyi yendiği ortaya çıktı. Uzun bir tedavi dönemi geçiren ve kanseri yenen Mizgin'in hayatını terör söndürdü.
Diyarbakır'ın Bağlar Beldesi Koşuyolu Parkı yakınlarında meydana gelen patlamada ölen Mizgin Demir, Dünya Barış Günü olarak kutlanan 1 Eylül'de, 1991'de dünyaya geldi. Mizgin'in ölümü kadar hayat hikayesi de yürek yakıyor. Herkesin lanetini toplayan terör saldırısında hayatını kaybeden Mizgin, ailesinin ikinci çocuğu olarak dünyaya geldi. Ailesi çocuğa müjde' anlamına gelen Mizgin ismini verdi. Ancak Mizgin'in kısa süren yaşamı oldukça üzücü geçti.
LÖSEMİYLE 2000'DE TANIŞTI
2000 yılında rahatsızlanan Mizgin'in yapılan muayenesinde lösemi (kan kanseri) teşhisi kondu. Babası işsiz, annesi evhanımı olan Mizgin, adı sevinci çağrıştırsa da yoksulluk içinde geçen hayatının daha dokuzuncu yılında kanserle tanıştı. Lösemili Çocuklar Vakfı'nın (LÖSEV) el uzatmasıyla tedavi için umut doğdu. 3 yıl süren tedavi döneminde ağır kemoterapinin etkilerine rağmen, sevdikleriyle birlikte hayata tutundu. Sonunda kanseri yenmeyi başardı. Bununla da yetinmedi, LÖSEV ile bağlarını koparmayıp aktivitelere katıldı. Onun durumu, aynı durumdaki onlarca çocuk için örnek gösterildi. Kanser onu yenemedi, hayattan koparamadı. Ölecek sanılırken herkesin yüzünü güldürdü. Son üç yıldır da artık yüzü gülüyordu. Ama, Diyarbakır'da, patlayan bomba hiçbir günahı olmayan Mizgin'i, annesini, teyzesini ve 3 kardeşini haince öldürdü. Kanserin yapamadığını terör yaptı ve onu sevdikleriyle birlikte bu hayattan söküp aldı. Mizgin'in acılı yaşam öyküsü tüm Türkiye'yi olduğu gibi LÖSEV'i de derinden sarstı.
Atilla KORKMAZ-Hüseyin KAÇAR-MürselACAY/DİYARBAKIR
|
