kapat
   
18 Eylül 2006 Pazartesi
 
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 280 05 51
SMS:
UT yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 

Büyük rövanş!

Belki bu iktidardan hiç hazzetmemişsinizdir; belki sonradan tepki duymuşsunuzdur. Tahmin edebileceğiniz gibi ben de AKP'li yahut AKP'ci değilim!
AB'den de hiç hoşlanmamış olabilirsiniz; belki daha önce öyle değildi de, sonradan tepki duymuşsunuzdur.
Ben de kör gözüm, kara sevdalarda değilim. Girizgahtan sonra, hakkıyla cevaplamanız, en azından samimiyetle düşünmeniz için bir şey soracağım.


Kronolojik hatırlama yapın:
Birinci kritik tarih, Ağustos 1999. BÜYÜK DEPREM.
Büyük felaket vesilesiyle, Türkiye kendini bir başka biçimde keşfetmişti: Dokularında mevcut, ama pek hissedemediği iyilik, kardeşlik, dayanışma ruhu.
Misal; bugün terör ve şehit cenazeleriyle, milliyetçilik de ötesinde tepkilerle "Doğulular"ı linçe soyunan Adapazarlı kardeşler için, o gün yardıma koşanın, bir el verenin kökeninin önemi var mıydı?
Çerkez'i de, Laz'ı da, Kürt'ü de, Yunan'ı da, Musevi'si de uzanan dost eldi.
Aynı his, sadece insanlığını değil, vatanın her köşesiyle kardeşliğini hisseden herkes için geçerliydi; Kürtler için de.
Hem farklı bir ulusallığın, vatandaşlığın keşfi; hem de enternasyonallik, uluslararası dayanışma, büyük tesellisi olmuştu.


İkinci kritik tarih, Şubat 2001. BÜYÜK KRİZ.
Dışarıda IMF, içte medya elinde rehin koalisyon hükümeti fiili ömrünü doldurdu. Spekülatif dolarların hızla ülkeyi terkiyle de tek ayak üstünde şaşkın kalıverdi.
Asıl önemlisi, "Büyük Kriz"in iç dinamikte ve insanların ruhlarında yarattığı etkiydi.
Tsunami gibi yıkan, harabeye, viraneye çeviren kriz dalgaları, alttakilerin çaresizliğine daha üst gelir, umut ve güven grubundakilerin de şok yıkımlarını eklemişti.
İnsanlar hem kendilerini, hem düzenin cafcaflı sefaletini, hem güçsüzlüklerini, hem de siyasi güçlerini keşfettiler.
Ama, güçsüz iktidar, can havliyle AB yolunu temizleyecek acayip adımlar attı.
Aşırı umutsuz, dibe vurmuş bir ülkede, bıkkın, yorgun kitlelerle bağlarını kopardıkları koalisyon, şaşırtıcı biçimde tabu yıkmaya başlamıştı.


Üçüncü kritik tarih bu çelişik sentezden doğdu. BÜYÜK TASFİYE.
İnsanlar, koalisyonu da, önceki iktidarı da seçim ayaklanmasıyla tasfiye etti (AKP, CHP, GP, DEHAP toplamı yüzde 70, MHP, ANAP, DYP, DSP, Saadet, YTP toplamı yüzde 27).
Deprem ve ekonomik krizle sırtı yere gelmiş memlekette, AB makyajlı demokratikleşmeyle de olsa, iktidarın ölürken doğurduğu umuda sahip çıktılar (Tepkici GP oyları hariç).
AKP, irticaın gelişi değil; deprem ve kriz gibi iki kritik tarihte fiilen çökmüş düzeni ve iktidarını "tasfiye" arzusuyla, son anda uyandırdığı umutların buluştuğu dalgada yükseldi.


Dördüncü kritik (iki) tarih: 11 Eylül 2001 ve zaten hazır planlarla Afganistan işgalinin ardından Irak'a saldırı. Ekim 2003. BÜYÜK TERÖR ile BÜYÜK ORTADOĞU.
Önceki koalisyona güvenmeyen ABD'nin Ortadoğu planlarında "Sünni, İslami, ABD'ye yakın" AKP'ye umut bağlama sürecidir.
"Büyük Deprem" ile "Büyük Kriz" in ve "Büyük Tasfiye"nin birbirine yaklaşmış ahalisi, orada da su koyverdi.
Beşinci kritik tarih, 1 Mart 2003, "Tezkerenin kabul edilmemesi"dir. BÜYÜK REDDİYE.
ABD'yi şoka sokan ama Avrupa'da, dünyada itibar kazanan, demokratik reformları ve parlamentonun tavrıyla dikkat çeken Türkiye hiç olmadığı kadar AB'ye (en azından ruhuna) yaklaştı. Ve altıncı kritik tarih 17 Aralık 2004, yani AB'ye tam üyelik sürecinin fiilen başlangıç tarihinin ardından olanlar. BÜYÜK RÖVANŞ.


99 ve 2001'de iki derin acıyla kendini, birbirini keşfeden, tabulardan kurtulup demokratikleşmeye ve en azından gülümsemeye başlayan ülke;
Terörü azmaya, linçleri coşmaya, yine birbirine girmeye, bağları zayıflamaya, tezkereye de yansıyan vicdani koalisyonu parçalanmaya, yüzünü Yavuz gibi Doğu'ya ve içine içine çevirmeye, AB hevesinden ABD gölgesine çekilmeye, iktidarı da halkı da kırılmaya doğru yol aldı.
AKP, gülümsenen sürecin iktidarı da, bu sürüklenmenin iktidarsızı çıktı.
Bir düşünün, neydi; bütün bunlar neden ve nasıl oldu!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Artık yeter!   / 14-09-2006
 Ne mümkünse!   / 13-09-2006
 Aidim aitsin, ait!   / 12-09-2006
 Miniklere temenni!   / 11-09-2006
 Para ile düdük!   / 10-09-2006
 Asker millet, büyük devlet Bangladeş!   / 08-09-2006
 Hiç risk yoktu!   / 07-09-2006
 Çivi kafalar!   / 06-09-2006
 Çivi olmayın!   / 05-09-2006
 Karşı çıkmak vatana ihanetse   / 04-09-2006
YILMAZ ÖZDİL
Cüzdan...
Çok sevdiğim bir...
ERGUN BABAHAN
Bush ve hukuk
İngiltere'nin önde gelen insan hakları...
MEHMET BARLAS
Yeni zamanlar eski zamanlara pek benzemiyor...
Türkiye...
BALÇİÇEK PAMİR
Parasına da el konuluyor
Ne demiştik? Evde Alzheimer'lı...
UMUR TALU
Büyük rövanş!
Belki bu iktidardan hiç...
FATİH ALTAYLI
Vatikan barış örgütü değil ki!
Papa'nın sözleri herkesi...
ERDAL ŞAFAK
Ankara diyalogu
Papa 16'ncı Benedikt'in...
Mustafa Kemal'in azmi ve vatanseverliği muazzam
Yunan ordusunun, Türkler'e yenilgisinin anıldığı şu günlerde...
Bombalı saldırıda ölenler sayılmıyor
Etnik ve dinsel çatışmalarla iç savaın eşiğine gelen Irak'ta...
Azmin zaferi: 2-0
Azmin zaferi: 2-0
Beşiktaş kötü oynadığı ilk yarıda bir de penaltı kaçırdı. 67'de 10...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu