|
 |
|
  |
|
 "Linç olup olmadığı belli değil"
Başbakan Erdoğan, Söğüt olayını "provokasyon" diye niteleyip, partililere "final yılı" diye ilan ettiği seçime kadar geçecek sürede yeni provokasyonlar olacağı uyarısında bulundu. Erdoğan, "Çeşitli fauller yapmak isteyenler olacak. Biz bu faullere gelmeyeceğiz. Provokasyonları kaale almayacağız. Bu oyunlara gelmeyeceğiz" dedi.
Erdoğan, İsmailağa Camii imamının öldürülmesi olayını değerlendirirken de, olayın linç olup olmadığının henüz netlik kazanmadığını belirterek, buna karşın olayın üzerinde ülkenin huzurunu bozmaya yönelik yayınlar yapıldığını söyledi.
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, Sögüt olayını "provokasyon" olarak nitelerken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi de, "faul yapmakla" suçladı. Seçime kadar geçecek süreci "final yılı" ilan eden Erdoğan, partililere "Çeşitli fauller yapmak isteyenler olacak. Biz bu faullere gelmeyeceğiz, Provokasyonları kaale almayacağız" uyarısında bulundu.
Başbakan Erdoğan, AKP il başkanları toplantısında, Diyarbakır'daki patlamanın henüz tam netlik kazanmadığını ancak vali ile yaptığı görüşmede olayın aydınlatılması için çalışmaların sürdüğü bilgisi aldığını bildirdi ve olay nedeniyle başsağlığı dileğinde bulundu.
Erdoğan, Sögüt olayıyla ilgili üstü kapalı değerlendirmelerde bulunurken isim vermeden MHP Genel Başkanı Bahçeli'yi eleştirdi. Erdoğan, AKP iktidarı olarak 4 yıl önce yola çıktıkları azim ve kararlılıkla millete hizmet için çalışmayı sürdürdüklerini, Cumhuriyet tarihinde görülmemiş başarılara imza atarak, Türkiye'de ve siyasette yeni bir dönem başlattıklarını söyledi. 4 yıl önce Türkiye'nin bir uçurumun kenarından tehlikeli bir virajdan döndüğünü kaydeden Erdoğan, "milletin kendisini uçurumun kenarına getirenlere 3 Kasım 2002'de verdiği dersin değerinin şimdi daha iyi anlaşıldığını" savundu. Son zamanlarda AKP iktidarının başarılarını karalamak için fırsat kollayan bir siyaset anlayışının yeniden ortaya çıktığını belirten Erdoğan, bu siyasi anlayışın çatışma ve gerilim günlerine yeniden dönmek istediğini kaydederek şöyle dedi:
"Nasıl yaparız da eski alışkanlıkları çatışma siyasetlerini geri getirir anlayışındalar. Nasıl olur da milletle devlet arasında yeniden bir mesafe açarız arayışındalar. Ne kendi yönettikleri dönemden ne de milletin verdiği dersten hiç ibret almamışlar. Milletin derslerinden hiç ibret almamışlar. İhtilaf alanlarının, gerilimin peşindeler. Milletin sevinçlerine ortak olamıyorlar. Şunu çok iyi bilsinler ki artık milletimiz bu fırsat siyasetine, fırsatçılık siyasetine rant ve fırsat siyasetine en ufak bir prim vermiyor."
"HOCANIN AİLESİNE EN UFAK BİR BAŞSAĞLIĞI YOK"
Erdoğan İstanbul İsmailağa Camii imamının öldürülmesi olayına değinirken de olayı ve sonrasındaki gelişmeleri "provokasyon" olarak niteledi.
''Birçok şeyler, birçok provokatif hareketler, bu aralar yine gazetelerde
çıkıyor ya, bu oyunlara asla gelmeyeceksiniz'' diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
''En son hareketleri İstanbul'da... Çarşamba'daki şeyleri görüyorsunuz.
Yani, insaf sahibi insanın çıkıp demesi lazım ki, 'Biz buradaki her iki hareketi de kınıyoruz' demesi lazım. Ama burada, iki fakülte mezunu bir hoca öldürülüyor, onunla ilgili ailesine en ufak bir başsağlığı yok. Ama öbür tarafta öldüren hakkında linç girişiminde bulunulduğu, bulunulmadığı belli değil ve bunun öldürülmesiyle ilgili her türlü yayın, iftira, meşru, gayri meşru yayın yapılıyor. Bir defa olay henüz tetkik edilmemiş, olayın da hassasiyeti var. Ama 'vurun ha' diyorlar...
Bunlar hassas konular ve burada hassasiyetimizi hep birlikte korumalıyız. Bu ülkenin emniyeti, yargısı var. Tüm hepsi bu sürecin içerisindedir, çalışmalarını yapıyor. Temennimiz odur ki, bunlar objektif bir şekilde değerlendirilsin, netice ortaya çıksın. Ama böyle tam sayfa adeta gazete ilanları verir gibi haberler yapmak suretiyle halkımızın kendi kutlu değerlerine veya kutsal bakışına farklı yaklaşımlar getirmenin anlamı yok. Onları bu noktada tahrik etmenin anlamı yok. Bunlar ülkemizin huzurunu kaçırmaya yönelik girişimlerdir. Ülkede emniyetimiz, yargı makamlarımız vardır. Onlar zaten üzerlerine düşenleri yapacaklardır. Bu
konularda bu tür gerginliklere kimsenin fırsat vermemesi gerekir.''
Erdoğan, il başkanlarına şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonrada birer AK Parti'li olarak üstlendikleri bu ağır yükü, aynı sorumluluk şuuruyla
taşıyacaklarına inandığını söyledi.
FİNAL YILINDAYIZ FAULLERE DİKKAT
Erdoğan, konuşmasında AKP iktidarı olarak seçimler öncesi son hizmet yılına girdiklerini belirterek, bu son dönemi "final yılı" ilan etti. Bu dönemin çok dikkat gerektiren bir süreç olacağını belirten Erdoğan, "faul" olarak nitelediği Söğüt benzeri olayların tekrarlanacağı uyarısında bulunarak partililere şöyle seslendi:
"Böyle çok provokatif hareketlerin içine girmek isteyenler olacak. Geçmişte bunların deneyimlerini yaşadık. Suni krizler yaratmak isteyenler olacak. Hiç bunları kaale almayacağız, duymayacağız. Önümüzdeki yıl bir final yılı olacak. Çeşitli fauller yapmak isteyenler olacak. Onlar faul yapacak biz daha kararlılıkla, azimle süreci devam ettireceğiz. Faullere gelmeyeceğiz. Provokatif hareketlere, bu oyunlara asla gelmeyeceğiz."
KRİZ AKTÖRLERİ SAHNEDE
Başbakan Erdoğan, AKP iktidarına karşı provokasyon ve faul yaparak harekete geçenler için "1990'lı yıllardaki, 2000-2001 krizlerini ve kriz aktörlerini unutmadık. İşte parlamento içi ve parlamento dışı ne kadar aktör varsa bunlar kriz aktörleridir. Türkiye'ye yıllarını kaybettiren kötü alışkanlıklarından, o zihinsel tembelliklerinden, yıpratma siyasetlerinden maalesef vazgeçmiş değiller. Onlar için bu ülkenin ortak çıkarları diye bir şey yoktur. Bu ülkenin menfaatleri diye bir şey yoktur. Onları biz geçmişte kendi iktidarlarında gördük. Ülkemizi nerelere getirdiklerini millet biliyor. Türkiye'nin siyasi tarih kayıtlarında vardır. Ülkemizi nasıl delikli kuruşa muhtaç ettiklerini milletimiz çok iyi biliyor" diye konuştu.
KAVGACI SİYASET YÜZÜNDEN ÇİZGİMİZİ DEĞİŞTİRMEYECEĞİZ
Erdoğan, çatışma ve gerilim tuzaklarına asla düşmeyeceklerini, milletin birliğine, huzuruna, mutluluğuna kastedenlere karşı hiçbir taviz vermeden yollarına devam edeceklerini söyledi. Erdoğan, "Bütün zorluklara, bütün engellemelere rağmen inşallah azimle sabırla, bu millete hizmet etmek, bu milleti mutlu, müreffeh yarınlara taşımak için durmadan dinlenmeden çalışmaya devam edeceğiz. Yolumuzu kesinlikle sloganlarla, öfkeyle, ucuz popülizmle, duygu istismarıyla değil, akılla, sağduyuyla, tecrübeyle çiziyoruz. Başkalarının çatışmacı anlayışları, kavgacı üslupları siyaset çizgimizi asla değiştirmeyecek. Hassas bir dönemde geçiyor zor kavşaklardan yürüyoruz. Türkiye'nin zarar göreceği hiçbir adımı atmamak için büyük dikkat gösteriyoruz. Sabır, metanet, dirayet isteyen bu ağır yükü taşımak, Türkiye'yi çok daha aydınlık yarınlara taşımak sorumluluğu bize düşmüştür" dedi.
SİNAN AYGÜN'E SERT SÖZLER
Erdoğan, milli gelir rakamlarıyla ilgili "Bu milli gelir değil gayrimilli gelirdir" şeklindeki sözleri nedeniyle isim vermeden ATO Başkanı Sinan Aygün'ü sert bir şekilde eleştirdi. Erdoğan, "Bir tanesi çıkıyor edeb adab çizgisinden uzak 'bu milli gelir değil gayri milli gelir' diyor. Bunlar ülkeye herhangi bir katkı sağlayan değil, belli imkanlarla milletin duygularını tahrik eden anlayışlardır. Herkes bulunduğu kurumun görev tanımı içerisindeki alanda hizmetini sürdürmeli. Ama o görev tanımının dışına çıkan tavırlarla hem kendilerini rezil ediyorlar hem de zarar veriyorlar" dedi.
(AJANSLAR)
|
