Mösyö korkak olunca
Beşiktaş'ın önünde iki seçenek vardı: Birincisi; borçları silmek, sıradan bir takım olmak. Yani küçük düşünmek. İkincisi; büyük borçlara rağmen risk almak, büyük transferlerle büyük hedeflere yürüyerek borçları silmek. Elbette Beşiktaş sınırları zorlayarak ikinci yolu tercih etti. Borçsuz küçük takım olacağına, borçlara rağmen (Barcelona'nın yaptığını yaparak!) büyük takım olma olgusuna sarıldı. (Elbette, başarılmazsa bu Beşiktaş'ın değil bu yönetimin sonudur!) Peki bu değişim ne getirdi? 1- Beşiktaşlı starlarını görmek için İnönü'ye koştu. (Ama!..Hakem haksızlığına tepkinin ve öfkenin küfre dönüşmesi büyük tehlike.) 2- Çocuklar yeniden Beşiktaşlı olmaya başladı. 3- Beşiktaş medya da yeniden o saygın yerine oturdu. Konyaspor maçının verdiği çok ciddi mesaj şudur; Bu büyük değişimin liderliğini Mösyö Tigana yapabilecek mi? Bu sorunun cevabına asla evet diyemiyorum. Beşiktaş'ın en büyük rakibi Tigana'nın korkak futbol felsefesidir diyorum. Nedenleri şu; 1- Ricardinho gibi büyük bir starı yedek oturtmak disiplin gösterisine dönüşürse o zaman sen kendine güveni olmayan bir teknik adamsın. ('Önce sistem' demek, 4-4-2'de ısrar etmek tutuculuk. Çünkü bu takım 3-5-2 oynar) 2- Beşiktaş 10 kişi kalmış. Bu büyük bir takım için asla büyük sorun değil. Çözüm orta sahadan Fahri Tatan'ı çıkarmak ve tek santrafora dönmek değil. Çözüm cesurca karar almaktır. O da Baki Mercimek-Ricardinho değişikliği olmalıydı. Ayrıca yürüyen Bobo'da ısrar niye. Neden İbrahim Akın yok.
ELLE GOL ATAMAZ Maçın 90 dakikasının analizinde şu komik nokta ön plana çıktı. Elle atılan bir gol...Sonra Vedran Runje'nin baraj hatasından hediye edilen bir gol. Sonra da Kaleci Özden Öngün ve arkadaşlarından hediye bir gol daha. (Gökhan Zan'ın takipçiliğine aferin.) Maçın en güzel hareketi ise Delgado'nun harika pasını Burak Yılmaz'ın gol yapmasıydı. Bu gol maçı koparttı. İşte o an korkak Tigana cesaret şovu yaptı. Sakatlanan Gökhan Zan'ın yerine Rico Paşa'yı oyuna soktu ve Beşiktaş'ı hücuma çıkardı. Hadi canım sen de!... MESAJ: Hakem Zafer Önder İpek görmemiş olabilir ama bir Beşiktaş futbolcusu topu eliyle düzelterek gol atamaz. Atarsa da sevinemez. Burak Dikkat!..
|