|
|
|
|
|
Prof.Dr.Gürbüz: Marmara depreminden ders alındı
Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Cemil Gürbüz, 1999 Marmara depreminden gereken dersin alındığını belirterek, depremi korkuyla beklemek yerine herkesin tedbir almak ve bir şeyler yapma çabası içerisinde olduğunu söyledi.
Gürbüz, depremle ilgili önemli çalışmalar içinde bulunan enstitünün bu konuda çok mesafe kat ettiğini bildirdi.
Enstitüde sürekli olarak eğitim verildiğini kaydeden Prof. Dr. Gürbüz, her kesimden insanın, öncesi, sonrası ve deprem anında yapılması gerekenler konusunda bilgilendirildiğini belirterek, eğitim alanların bunu kendi çevrelerine aktarması sonucu büyük bir kesime ulaşıldığını söyledi.
Cemil
Gürbüz, yeni binaların deprem yönetmeliğine göre yapıldığını, eski binaların da depreme dayanıklı hale getirilmeye çalışıldığını kaydederek, bir binanın ömrünün ortalama 30 yıl olduğunu, daha eski binaların depreme dayanıklı hale getirilmesi yerine yıkılarak yenisinin yapılmasının daha doğru olduğunu dile getirdi.
Gürbüz, ''Marmara depreminden ders alınmış. Depremi korkuyla beklemekten ziyade vatandaşlar ve yetkililer, herkes depreme karşı tedbir almak ve bir şeyler yapma çabası içerisinde'' diye konuştu.
DEPREM İSTASYONLARININ SAYISI ARTIYOR
Enstitünün deprem ağını genişletme çalışmalarını sürdürdüğünü anlatan Prof. Dr. Cemil Gürbüz, 1960-70'li yıllar arasında 4, 1991-2000 yılları arasında da 60 olan istasyon sayısının 117'ye çıkarıldığını bildirdi.
Gürbüz, 117 istasyonun 40'a yakının geniş bantlı olduğunu dile getirerek, İngiltere'den 44 adet yeni geniş bantlı alet alındığını ve bunların yerleştirilmesinin tamamlanmasıyla yurt genelindeki geniş bantlı istasyon sayısının 100'e yaklaşacağını kaydetti.
İstasyonlardan alınan verilerin sağlıklı bir şekilde arşivlenmesinin de yapıldığını belirten Gürbüz, ayrıca depremle ilgili tüm verilerin internete konulduğunu ve isteyenlerin anında bu bilgilere ulaşılabildiğini ifade etti.
MARMARA DENİZİ DİNLEMEYE ALINACAK
Prof. Dr. Cemil Gürbüz, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsünün ''Marmara denizinin tabanına istasyon kurma projesi'' kapsamında yerleştirilecek 3 adet deniz dibi ölçer aletinin yerlerinin belirlendiğini bildirdi.
Cemil Gürbüz, aletlerin yerleştirilmesinden sonra verilerin alınmaya başlanacağını belirterek, ''Marmara denizini daha iyi dinlemek istiyoruz. Denizin içinden geçen aktif faydaki hareketleri çok daha iyi bir şekilde izleyebileceğiz. Sadece deprem değil, tsunami açısından da izlemek mümkün olacak'' dedi.
Gürbüz, Marmara, Ege, Akdeniz, Doğu Adriyatik ve Doğu Atlantik için Akdeniz ülkelerinin bir araya geldiklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
''O toplantılar sonucunda bu bölge için bir merkez oluşturuldu. Bu merkezin her ülkede odak noktaları var. 24 saat ülkeye hizmet veren bir kurum olduğu için tsunami olaylarında da Türkiye için merkez Kandilli olacak. Herhangi bir tsunami olduğu zaman Kandilli haber verecek. Tsunami, sadece depremden değil, heyelandan da olabilir. Türkiye'de tsunami ile ilgili kurum Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü olacak.''
İSTANBUL ACİL MÜDAHALE PROJESİ
Gürbüz, Boğaziçi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Anabilim Dalınca hazırlanan ''İstanbul Acil Müdahale Projesi''nin de olası bir depremde hasarın meydana geldiği yerlerin birkaç dakika içinde belirlenmesine yönelik olduğunu hatırlatarak, böylece acil yardım ve kurtarma ekiplerinin doğru bir şekilde yönlendirilmesini sağlayacağını söyledi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ortak bir proje çalışması içinde olduklarını kaydeden Gürbüz, İstanbul'un Anadolu yakasının zemin sınıflandırılmasının da yapıldığını, Beykoz'dan Tuzla'ya kadar 300 noktada bunun yapılacağını, 70 noktanın sınıflandırmasının bittiğini bildirdi.
Cemil Gürbüz, zeminin özelliklerinin bilinmesi halinde ''fay hattı üzeri hariç'' her yere bina yapılabileceğini dile getirerek, binanın da zemininin özellikleri dikkate alınarak yapılması gerektiğini vurguladı.
MARMARA FAYI
İstanbul'da beklenen olası bir depremle ilgili çok farklı yorum ve spekülasyonlar olduğuna dikkat çeken Prof. Gürbüz, 2 farklı segmentten oluşan Marmara fayının, geçmişte hareketleri tam olarak izlenemediği için, bu iki segmentin ayrı ayrı veya birlikte hareket edip etmeyeceğini tam olarak bilmenin mümkün olmadığını söyledi.
Gürbüz, ''Depremin büyüklüğü bu iki segmentin nasıl kırılacağına bağlı. Birlikte kırılırsa büyük bir deprem olur, ancak bunu tam olarak bilemeyiz. Yorum yapmak doğru olmaz'' dedi.
(AA)
|