|
|
|
|
|
|
Artık mutlu olacağım yerlerde sahne alıyorum
Geçtiğimiz cuma Harbiye Açıkhava Sahnesi'nde 'parti tadında' bir konser veren Hande Yener, konser öncesinde arkadaşımız Sonat Bahar'a konuştu. "Değişmemeyi tuhaf buluyorum. Müzikalitemi hep eleştirdim; daha iyisi olmalı diye. Bugüne kadar Türkiye'de dünya standartında bir albüm dinlemedim. Ama benim albümüm dünya standartında" diyen Yener, aşklarını ve rakiplerini GÜNAYDIN okurları için anlattı.
Müziğinizde ve tarzınızda yaşadığınız değişim bir tercih mi, yoksa doğrusu bu mu? İkisi de geçerli. Ben değişmemeyi tuhaf buluyorum. Parti konseptinde olmaktan yanayım. Müziği daha iyi hissedebiliyorum. Çocukluğumdan beri kulüplere çok meraklıydım. Amacım iyi müzik dinleyebilmekti. Yüksek sesle müzik dinlemekten hoşlanıyordum. Şimdi 'şartlar buna müsaitken niye yapmayayım' diye düşünüyorum. Zaten standart orkestrayla birçok kişi program yapıyor. Bunları izlemekten de, kendim yapmaktan da sıkıldım. Son iki-üç yıldır değişimi çok sık uyguluyorum. Belli bir başarıya ulaştıktan sonra takılıp kalmak tehlikeli. Protokol konserler değil, dağıtılabilecek konserler veriyorum. Güzel bir enerji veriyor bana. İzleyiciye de yansıyor...
DEMET VE BEN ÇOK FARKLIYIZ
* Gece kulüplerinde yıllarca çıktınız, şimdi daha geniş kitlelere konserler veriyorsunuz... Bir kulüpte çıkmakla Açıkhava'da olmanın farkı ne? Hiçbir farkı yok. Çünkü o kulüplerde de severek isteyerek bulundum, hâlâ da bulunabilirim. Ben işletme mantaliteleri yüzünden bırakmıştım. Sadece içki satmak ve para kazanmak derdinde olmayan, güzel partiler, konserler verebilmek isteyen herkesle çalışa bilirim. Bu bir kulüp sahibi de olabilir.
* İçkili yerlerde sahne almaktan rahatsız oluyor musunuz? Hayır. Mekan sahiplerinin içkiden para kazanmaktan başka şey düşünmemelerinden bıraktım. Ben de para kazanıyorum ama gerçekten mutlu olacağım ortamlarda sahne alıyorum artık. Bu işi ömür boyu yapacağım için beni soğutacak bir ortamda olmam. Bir dönem çok sıkıldım ara vermek istedim, ortamla alakalıydı. Bir yere bağımlı çalışmıyorum. Şartlarımız yerine gelirse her yerde çıkıyorum.
* Gece hayatında sizden boşalan yeri dolduran kişi Demet Akalın mı? Bence arada büyük bir müzikalite farkı var. Ama insanlar detaylı bakmadıkları zaman birçok şey benziyor zannedebilir. Ama bence ikimizin yaptığı şey çok farklı. Ben sound, iyi müzik yapmak derdindeyim. Parçalarımın bilinmesi önemli ama bu olacak diye kaliteden vazgeçemem. Ülkemizde sevilen bazı standart ritmler var. Bunları kullandığınızda 'eller havaya' oluyor. İstiyorum ki dünya standardında yapılan bir müzikle bu zevki verebileyim.
* Size göre eller havaya tarzı müzik yapanlar da tarzlarını değiştirme arayışında mı? Ben müzikalitemi her zaman eleştirdim; daha iyisi olmalı diye. Bence başkaları da bunu hissediyor. Ama hissetmeyenler de var, sadece popülerlik uğruna iki senede bir albüm yapanlar da var. Para kazandığı için kaliteden vazgeçen kendini geliştirmeyen çok kişi var. Ben bir sonraki albümüm ne olacak diye kaygılar yaşamıyorum çünkü bir kanala girdim. Müzik beni götürecek. Kaç kişi beni dinleyecek bilmiyorum ama iyi ve dünya standardında müzik yapma derdindeyim. Türkiye'de bugüne kadar hiç dünya standardında bir albüm dinlemedim...
HİNDİSTANDA GİBİYİZ
* Ya kendi albümünüz? Kendi albümüm dünya standartında. Soundları, melodik yapıları herkesin dinleyebileceği bir albüm. Türk müzik kanallarını açtığımda 'Hindistan'da mıyım' diye düşünüyorum. Öyle altyapılar, öyle ritmler duyuyorum ki; insanlar arabesk şarkıyla pop yaptığını düşünüyor. Dinleyenler de Türkçe popun böyle bir şey olduğunu sanıyor. Popüler olan bir sürü isim sayabiliriz ama onlar müzik yapmıyor.
* Tarkan dünya standartında değil mi yani? Herkesin seveni, kitlesi var; onun da bir sürü emeği var ama ben değişimi çok seven biriyim. Yaptıkları; yeni ve iyi şeyler olduğu için beni gerçekten çok etkilemişti. Belki yeni yapacağı albüm etkili olabilir ama şu an için bir değişiklik olduğunu düşünmüyorum. Onun enerjisi ve dinleyicisiyle bağlılığı başka. Müziği daha da Batılılaşabilir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|