| |
|
|
Hor görme garibi
Nevşehir'den Adana'ya geçerken bir "benzinci" çay içmeye davet etti. İçmesek kırılacak. Otomobile benzin alırken, ayaküstü çayını içtik. "Piyasa nasıl" gibisinden bir şey sorarken... Benzinci dedi ki: -Ekonominin nasıl olduğunu en iyi "iki kesim" bilir: 1. Bizler... Akaryakıt satıcıları. 2. Yol üzerindeki kamyoncu lokantaları.
Yolda pek çok "büyük tesis" var. Otobüsler "oralarda" mola veriyorlar. O tesislerin "pek sorunu yok." Bizim benzinciye göre "kamyoncular en önemli ölçüdür." "Halkın nabzı" asıl oralarda atmaktadır. "Benzinci" bir şey daha ekledi: -Yol üzerinde şalgam, nar ekşisi, kekik suyu, keçi boynuzu pekmezi satan yerler var... Onlar da ekonominin nasıl olduğunu iyi bilenlerdendir.
Benzincinin "önerisi" kafamıza takıldı. Kayseri-Ankara-Adana kavşağından, Pozantı'ya kadar yol "dar." Trafik "inanılmaz ölçüde sıkışık." Ve yolun sağı solu "kamyoncu lokantalarıyla" dolu. Buralarda "hazır yemek" pek yok. "Fiyat" ucuz. Et "mis gibi." Yoğurdun üzeri "bir parmak kaymak."
Pala-Ali Dayı'nın Yeri. Hasangazi'de Kayadibi Restoran. Cesur Restoran. İmam Usta'nın Lokantası. İbo Show Restoran. Koçak Et Mangal... Tuzda Tavuk. Çiftehan'da, Baba Dostu Restoran. İpekyolu Restoran. Akçam Et Mangal. Akköprü Restoran. Pozantı'da Takoz Hasan'ın Yeri.
Bazı lokantaların "konumu" çok ilginç. Lokantanın önünden "karayolu" geçiyor. Arkasından "demiryolu." Ve kenarından da "Çakıt Deresi." Etraf orman.
"Kamyoncu esnafı" dertli. "Kamyoncu lokantalarını" işletenler ise "bir söyle bin ah işit" misali. Lokantacı diyor ki: -Millette para yok... Eski müşteriyi bulamıyoruz. Kamyoncu diyor ki: -Para var da yemek mi yemiyok?.. Kamyonun tekeri dönüyor ama bir de gel bana sor, nasıl dönüyor.
Konuştuklarımızdan "birkaçı" dedi ki: -Biz ne kadar anlatsak gazete yazmaz ki... Boşuna konuşuyoruz işte. Kamyoncunun biri de "kamyonun arkasına yazdığı yazıyı" gösterdi: "Hor görme garibi." Ve "bir çift sözüm var" dedi: -Fakiri, fukarayı, kamyoncuyu, lokantacıyı hor görmeyin... Bize de kulak verin.
|