| |
|
|
Trafik fırçası
Başbakan Erdoğan, "Bu yolculuk uzun bir yolculuk. Nerede, kimi, nasıl yakalayacağı belli değil. Bu nedenle fazla söze gerek yok. En büyük nasihat burada ve bundan dersler çıkarmamız lazım. Biz Allah'tan geldik, Allah'a döneceğiz ve şu anda da bu emrin gereği yerine geliyor" demiş. Nerede söylemiş? Trafik kazasında yaşamını yitiren Merzifon Belediye Başkanı Hayati İncekul'un cenaze töreninde.
Bu sözler, bir Müslüman'ın cenaze töreni için gayet normal. Ona bir itirazım yok. Ama yine de başta siyasetçiler olmak üzere, kamuoyunu yönlendiren insanlardan başka laflar, ciddi uyarılar da bekliyorum. Evet, ölüm Allah'ın emri. Bugüne kadar ölmeyen bir canlıya şahit olmadık. Hepimiz öleceğiz. Tamam ama nasıl? Ölümün biçimi, yeri, zamanı biraz da insanın kendi elinde değil mi? Mesela bir gazetede uzun yola çıkacaklara tavsiyeler vardı: Dört saatte bir dinlenin... Gençlere araba vermeyin... Sabırlı olun, yarım saatlik gecikme maddi kayıp değil... Aşırı aç veya tok karınla yola çıkmayın... Kalabalık saatleri tercih etmeyin... Herkesin sizin kadar dikkatli olmadığını bilin... Kabadayılık yapmayın, emniyet kemerinizi takın... Dikkat edin: Birçok kazada ön koltukta oturanlar kırık çıkıkla kurtulurken, arkada oturanlar ölüyor. Niye? Çünkü öndekiler polis korkusuyla kemer takıyor. Ayrıca hava yastığı onları koruyor. Arkadakiler ise kemer takmıyor. Yastık da yok. Camdan fırlayıp gidiyorlar. Başbakan mesela yakınan çiftçilere değil de kemer takmayan kişilere fırça atsa daha iyi, daha etkili olur!
|