Zico'ya kefilim
Zico, futbolculuğum döneminde herkesin hayran olduğu bir kişiydi. "Beyaz Pele" lakabıyla anılan dünyanın 1 numarası idi. Türkiye'deki ilahım Cemil Turan, dünyadaki Zico idi. Onun Brezilya'da gol kralı olduğu dönemlerde, ben de Türkiye'de gol kralı olmuştum. Saçımız, tipimiz benzediği için arkadaşlarım bana "Zico" diye takılırlardı. Futbolcuyken forvet oynayanlar, teknik adam olunca takımlarında önce hücumu düşünür. Savunmacılar tam tersi. F.Bahçe'de iki şampiyonluğum var. Stankoviç ile kazanırken maçlarımız 1-0, 2-0 biterdi. Veselinoviç ile gol rekoru kırdık. Stankoviç, Yugoslavya'nın gelmiş geçmiş en iyi sol beki; Veselinoviç ise "Toza" lakaplı gelmiş geçmiş en büyük golcüsüymüş. Zico'nun F.Bahçe'yi nasıl oynatacağını bilmek için kahin olmaya gerek yok. Defalarca söyledi; F.Bahçe'yi devamlı gol yollarında pozisyon arayan bir takım haline sokacak. Elindeki kadro şu anda bile yeterli. Nobre gitti. Anelka'nın durumu belli değil. Yabancı transferlerini Zico yapacak. Kulübün kendisine sunduğu alternatiflerden Brezilyalı olanları tercih edecek, ki bu da gayet normaldir. Luciano ve Alex'i özellikle sordum. Alex'e çok güveniyor, sistemi onun üzerine kuracak gibi görünüyor. Luciano için de olumlu konuştu. Anelka konusunda tereddütleri var. "Yönetime bıraktım" diyor ama Hollanda kampına kadar konunun çözülmesini istiyor. İyi futbolcu olduğunu düşünse de alternatifi hazırlamış. Bir teknik adamı milli takım performansıyla değerlendirmek bence doğru değil. Milli takımlarda ülkenin en iyi futbolcularını çağırıp oynatıyorsun. Bugün Şenol Güneş hiçbir takım çalıştırmıyor ama kariyerinde Dünya Kupası üçüncülüğü var. Bu yüzden Zico'yu "Scolari yarı finale çıkmıştı" diye kıyaslamamak gerekir. Zico, Japonlar'a futbolu sevdirdi; heykeli dikildi. Son kupada takımın gruptan çıkması kolay değildi. Burada Zico'nun bir hatası yok. Kariyerinin başındaki bir hoca. F.Bahçe için çok olumlu düşünüyor. Anlatılanlardan başka, gördüklerinden sonra (Taraftarı da kasetlerden izlettirmişler) "F.Bahçe dünyanın en büyük kulübü" demeye başladı. Böyle bir kulübün 100. yılında teknik adamlık yapma onuruna sahip olduğu için çok sevindiğini söyledi. Bu da ayrı bir hırs verecektir kendisine. Öğrencilerinin onun futbolculuğuna hayran oluşu da bir avantaj yaratacak. Futbol oynayanlar çok iyi bilir; hayranı olduğun bir futbolcunun hocan olması ayrı bir hırs, ayrı bir keyiftir. Ununu eleyip eleğini duvara asmış, 70 yaşındaki hocalar yerine başarıya aç, genç teknik adamlarla çalışmak daha doğru. Buna en yakın örnek Klinsmann. Zico sadece para için gelenlerden değil, mesleği için gelenlerden. O yüzden Scolari'den de, Capello'dan da, Parreira'dan da çok iş yapacağına inanıyorum. Daha önemlisi kendisi de buna inanıyor. Yarım saatlik sohbette bunu çok iyi anladım. Ben kendisine sadece güvenoyu değil, kefaletimi de verdim.
|