|
|
Türk'e bir şey olmaz!
Objektif programı pek ilginçti. Kadir Çelik önce İzmir'den İstanbul'a sefer yapan feribotun kaptanıyla sohbetteydi. Çanakkale Boğazı'nın girişindeki görkemli Çanakkale Şehitleri Abidesi'nin ışıkları yanmıyordu. Kaptan, ilgilileri arayarak nedenini sordu. "Tepede yangın çıkmış, güvenlik nedeniyle elektrikleri kesmişler" yanıtını aldı. Ama Kadir Çelik ve Atilla Kaptan bu açıklamayı pek inandırıcı bulmadılar. Müstehzi gülümsemeler eşliğinde üstü kapalı yorumlar yapıldı. Sonunda kaptan elindeki ışıldağı, abidenin bulunduğu tepeye doğrulttu ve "Bu gece abidenin ışığı bize ulaşmıyor ama bizim yüreğimizdeki ışığın şehitlerimizi aydınlatmasını diliyorum" dedi... Ardından Geyikli sahillerinde radyasyon yaydığı iddia edilen kumsaldan denize giren halkla röportajlar yapıldı. Görüntü, mizah dizisi gibiydi. Beyaz koruma elbiseleriyle astronot gibi giyinmiş Objektif'çiler, kumsalda havluların üzerine sere serpe uzanmış vatandaşla röportaj yapıyorlardı: "Burada radyasyon var. Neden denize giriyorsunuz?" Kadın rahat: "O kadar para verdik. Girmeyip de ne yapalım?" Hani neredeyse yırtıp yere attıkları ve üzerinde "Radyasyonlu Bölge - Girilmez" yazan sarı renkli şeritleri birbirine bağlayıp, hamak yapacak, üzerinde uykuya dalacaklar! Aklıma AIDS'li olduğunu söyleyen fahişeye "Atın ölümü arpadan olsun. Üzerine bir acılı Urfa yerim aids maids bana bir şey yapmaz" diyen adamın görüntüleri geldi. Sarı şeritler yerlerde... Etrafta halkı bu bölgeden uzak tutacak bir tek görevli dahi yok... Gözüm, çalı çırpı yandığı için Şehitler Abidesi'nin elektriklerini kesen "duyarlı" ilgilileri arıyor. Yoklar... Bu arada radyasyonlu kumsalda güneşlenen bir amcanın dehşet verici açıklamasını duyuyorum: "Bakın ben buraya koltuk değneğiyle geldim. Şimdi yürüyorum..." Amca neredeyse, "Denizlere zehirli varil yuvarlayanlardan, radyasyona neden olan maden ocaklarından filan Allah razı olsun" diyecek ama dili varmıyor... İster misiniz iki gün sonra o kumsala bir Radyasyon Baba Türbesi yapılsın, millet mum dikip, sarı kurdele bağlasın?
|