|
|
|
|
|
|
Ben medyaya oynamıyorum
13 yıldır müzikle uğraşan Erdal Bayrakoğlu, önümüzdeki ay ilk albümünü çıkarıyor. Laz dilini tanıtmak istediğini söyleyen Bayrakoğlu, "Amacım Laz kültürünü yaşatmak, magazin programlarına çıkmak değil" diyor.
150 kiloluk Laz rockçı Erdal Bayrakoğlu'na sevenleri 'Lazlar'ın Pavarotti'si' diyor. Hem görüntüsüyle hem de onun gibi tenor olmasıyla bu lakaba layık görülen Erdal Bayrakoğlu, Lazca'yı ve Laz müziğini tanıtmayı üstlenen Kazım Koyuncu'nun bayrağını gururla taşıyor. 13 yıldır müzikle uğraşan Rize Ardeşen doğumlu Erdal Bayrakoğlu, müzik camiasında yakından tanınıyor. Rock festivallerinde konserler veren, çeşitli barlarda sahneye çıkan Bayrakoğlu, önümüzdeki ay ilk albümünü çıkarmaya hazırlanıyor. Kendi adını taşıyan albümünde Türkçe, Lazca ve Megrelce dilinde (Kafkasya'da yaşayan Hıristiyan Lazlar'ın dili) rock şarkıları söylüyor. Erdal Bayrakoğlu ile Laz müziği üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
* Senelerdir müzikle iç içe olmanıza rağmen albüm çıkarmak için neden bu kadar beklediniz? Ben 13 yıldır kaset çıkarmıyorum. 13 yılda ses rengim değişti. Sesim ve kişiğilim oturdu. 13 yıl önce çocuktum şimdi ise Erdal Bayrakoğlu oldum. Bazı şeylerin zamanı varmış. Bizim zamanımız da buymuş. Kendimi şimdi hazır hissettim. Bu yüzden de Metropol'un teklifini kabul ettim.
* Albümünüzde Megrelce ve Lazca şarkılar söylüyorsunuz. Bu dilleri konuşup anlayabiliyor musunuz? Lazca benim anadilim ama Megrelce'yi konuşamıyorum. Kafkasya'da Megrelya'da konuşulan bir dil bu. Lazca'dan daha farklı. Onlar da Laz aslında. Aynı sülaledeniz ve akrabayız, aynı dil grubundanız, köklerimiz aynı ama din konusunda kopmalar olmuş. Onlar Hıristiyanlığı seçmişler, Türkiye'deki Lazlar ise Müslümanlığı. Daha önce Kazım Koyuncu ve Birol Topaloğlu Megrelce şarkılar söylediler. 'Dido na na' Megrelce bir şarkıdır.
EMEKSİZ ALBÜME KARŞI * Amacınız sadece şarkı söylemek mi yoksa Lazca'yı tanıtmak gibi bir misyon da üstlendiniz mi? Bu benim dilim ve kültürüm. Bu dilin yaşamasını istiyorum. Bu dili torunlarımın ve onların torunlarının da konuşmasını istiyorum. Laz dilini, Laz kültürünü, Laz insanını herkesin tanımasını istiyorum. Çoğu insan Lazca'nın "celeyrum, cideyrum" diye konuşulduğunu bilir. Laz dilinin olduğunun bile farkında değiller. Metropollerde yaşayan bir sürü Laz gencinin kendi dillerinden haberi yok. Umarım bu albümle onlara bu dili sevdireceğiz.
* Karadeniz müziği denilince akla Davut Güloğlu, İsmail Türüt gibi isimler geliyor. Bundan rahatsızlık duyuyor musunuz? Tabii ki rahatsızlık duyuyorum. Bunun sebebi de medyadır. Onlar medyaya göre oynayıp yaşıyorlar. Ben ve benim gibiler ise medyaya oynamıyoruz. Kültürü yaşatmak için uğraşıyoruz. Bizim "Albümümüz 500 bin satsın, magazin programlarında görünelim" gibi kaygılarımız yok. Bizi anlayabilecek, kültürümüzü anlayabilecek insanlara hitap ediyoruz.
* Müziğinizde siyasal mesajlar var mı? Biz yaşama ve müziğe muhalifiz. Duruşu olan insanlarız. Bizi herhangi bir Karadenizli sanatçıyla karıştırmazlarsa o zaman daha mutlu olacağız. Biz savaşa, nükleer santrallere her şeye karşıyız. İnsanların savaşta ölmelerine karşıyız. Müziğe de muhalifiz. Bir ayda albümler hazırlanıyor. Emeksiz albümler bunlar. Medya desteğiyle satış yapıyorlar. Bu tarz müziğe muhalifiz.
ZAFER AKBAŞ - MAGAZİN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|