kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Dünya Kupası
   Son Dakika
   News in English
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Prof. Dr. Bengi Semerci @ SABAH
 
Sevginizi sınav başarısına bağlamayın
Soru cevap

Sevginizi sınav başarısına bağlamayın

Önümüzdeki iki hafta sonu bazı çocuklar için sadece 'sınav' anlamına geliyor. Çünkü 11 Haziran'da liselere, 18 Haziran'da ise üniversitelere giriş sınavları var. Bu sınavların anlamını tartışabiliriz tabii. Niçin ilköğretimi bitiren bir çocuğun, bazı okullara devam için sınava girmesi gerekir? Sınavı kazanamayanlar, okumaması gereken çocuklar mıdır? Sınavla girilmeyen okullar, doğru eğitim vermiyor mu? Bu soruların yanıtlarını vermek zor. Zorunlu eğitimin sekiz yıla çıkması sonrasında, sınava giriş yaşı da 13-14 oldu. Böylece ailelerin işleri zorlaştı. Hem ergenlikle hem çocukları sınav için çalışmaya ikna etmekle uğraşır hale geldiler. Bu arada çocuklarının yeteneklerini unutan, kendi beklentileri ve istekleriyle gözleri görmez hale gelen, onları kaldıramayacakları bir yarışa sokan aileler var. Bu zorlamanın çocuğa ve aileye getirdiği yüklere, bir de sınav sonrası hayal kırıklığı eklenebilir. Bunun olmaması için, okula başlayacağı ilk günden itibaren onu iyi ve gerçekçi değerlendirmemiz, yapabileceklerini kabul etmemiz ve çocuğumuzun ruh sağlığını korumamız gerekir.

KAYGISINI ARTIRMAYIN
Bazı çocuklar için her sınav bir kaygı kaynağıdır. Sınavla ilgili yarattığı olumsuz düşünceler, sınavın kötü geçeceğine ilişkin inanışlar bu kaygının kaynağıdır. Kaygı belirtileri sınav performansında gerçekten düşüşe neden olur. Eğer çocuk ailesinin başarıyı çok istediğini hissederse, bu şekilde büyütülmüşse 'ailesinin sevgisinin başarısına bağlı olduğunu, başarısız olduğunda sevilmeyeceğini' düşünür. Bu durum kaygıyı artırır. Günlük sınavların dışında, liselere ve üniversiteye giriş sınavı öncesi, aileler bir yandan çocuklarına 'sınavın önemli olmadığını, elinden geleni yapmasını söyler', bir yandan çok çalışmasını ister ve konuşmaların içeriğine 'bu sınavı kazandığında her şeyin daha iyi olacağını ve hayatını değiştireceğini' ekler. Sonra da çocuğun kaygısına şaşırırlar ve bununla baş etmesini beklerler. Ailelerin, çocukları için gerekli ortamı hazırladıktan sonra, her koşulda onların yanlarında olacaklarını hissettirmeleri gerekir. Çocuk, ailesinin sevgisini sadece başarı ile kazanamayacağını öğrenmelidir. Aile sınav kaygısının sürdüğünü görürse profesyonel yardım aramalıdır. Sınav kaygısı ile başa çıkmak için şunları yapabilirsiniz:
1. Genel önlemler: Program hazırlamak, düzenli çalışmak, günlük ve ileriye dönük gerçekçi hedefler koymak, sosyal faaliyetlerden tamamen kopmayıp planlı bir şekilde çalışmaya devam etmek.
2. Sınavdan önce: Uygun beslenmek, iyi uyumak, egzersiz yapmak, sınav öncesinde yeni, bilinmeyen konuları çalışmaya gayret etmemek uygun olur.
3. Sınav sabahı ve sınav: Bilmediklerinizi değil, bildiğiniz şeyleri aklınıza getirin. Sınava girmeden önce sizi rahatlatan şeyler yapın. Sınav süresini iyi ayarlayın. Sınavlara girecek tüm çocuklara ve gençlere başarılar diliyorum. Sevgili aileler bu onların yaşamı, kazanan ve kaybeden onlar olacak. Kaybettiklerinde onlardan daha fazla kaybetmiş gibi hisseden ve davranan bir aileye değil, sağlıklı ve mutlu olmalarını istediklerini hissettiren aileye ihtiyaçları olacaktır.

* Yarın 11.45'te atv ekranlarında sınav stresi konusunu işleyeceğim. Konuğum Cem Ceminay. Hem sınav stresini konuşacağız hem de sınava gireceklere moral vermeye çalışacağız.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Karneleri aldık   / 24-06-2006
 Televizyon masum mu?   / 17-06-2006
 'Bu çocuk iştahsız'   / 10-06-2006
 Sevginizi sınav başarısına bağlamayın   / 03-06-2006
 Yaşına göre hediye alın   / 27-05-2006
 Mutsuz mu depresyonda mı?   / 20-05-2006
 Okul değil, öğretmen seçin   / 13-05-2006
 Birlikte büyütelim   / 06-05-2006
 Aileler artık ruh sağlığı konusunda daha bilinçli   / 29-04-2006
 Yedikleri çocuğun gelişimini etkiler   / 22-04-2006
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
  » Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
SUNAY AKIN
Lehmann kaleci mi yoksa oyuncak...
BALÇİÇEK PAMİR
Ferrari'sini satan Türk bilge
Ericsson Türkiye'nin eski...
PROF. DR. ERDEM YEŞİLADA
Modern tıp mı, geleneksel tıp mı?
Hazırlamakta olduğumuz...
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ
Yaz tatili planları
Yaz tatilinin gelmesi, sadece mevsim...
Genç bir kız cinselliğin dikenli yollarında...
Genç bir kız cinselliğin dikenli yollarında...
Her yaz olduğu gibi bu yaz da erotik nitelikleriyle ön plana çıkan...
Şeytan bu filmin neresinde?
Şeytan bu filmin neresinde?
Eski, güzel günlerde, hevesli genç sinemacılar ilk filmlerini...
Ah bu şarkıların gözü kör olsun
Artık Sevmeyeceğim, Buruk Acı, Ağlama Değmez Hayat, Ferideve diğerleri...
Demiryolu çalışanları podyumdan çıkmış gibi
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) 150'inci kuruluş yılında,...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.